Duygularımı şiirle anlatabiliyorum

Ağzıma yakışmıyor çünkü küfretmek!

Ağlasam uykum geliyor

Lakin uyumamalıyım yapmam gereken şeyler var

Kurtarmamız gereken hayatlar…

Oysa çoktan uyutulmuşuz bütün bir toplum

Ağzımızda sımsıkı bir gem var

Yuları uzanmış boylu boyunca

Şimdi bu şiiri de en derin kabusumuzdan yazıyorum

Ülkemin toprağı kırmızıya bulandı

Çığlıklar atarak

İşçi makineleri keşke kapatabilseydi o acı dolu sesleri

Senenin dört mevsimi inşaat gürültüsü duyardım oysa penceremden

Söver ha söverdim

İlk defa diledim hiç durmasın motorları

Ama onlar da göçük altında kalmış belli ki

Çıkmıyor hiç sesleri

Geç kaldılar

Daha erken göçmeliydiler bu topraklardan

Bunu beklemekten olsa gerek

Hiç düşünemedik

Bir babayla kızının ansızın ayrılabileceğini

Ardında sımsıkı tutulmuş ellerini bırakarak

Hiç ama hiç düşünemedik

Bebeklerin annesiz kalabileceklerini

Tam 70 saat sonra

O baba bilseydi ta dünden bırakmamaya başlardı kızının elini

Memleketteki kuzenimizdi ölüm tanırdık onu

Bilirdik bir gün mutlaka çalacaktı kapımızı

Ama tahmin edemedik hiç

Bir gece ansızın en büyük bavuluyla geleceğini

Ve sahip olduğumuz ne varsa bavuluna doldurup gideceğini

Oysa biz değil miydik kuzenimizin hikayeleriyle büyütülen

Bu yüzden abdestsiz çıkmazdık dışarı

Ve edebimizi korurduk uyurken bile

Biz değil miydik adalet efsaneleriyle avutulan

Ahlak masallarıyla uyutulan

Bir çocuğun her sarılanı sevgi sanması gibi masum

Sevgi sandı böyle yönetilmeyi

Memleketimin yoksul halkı

Onlara ekmeğini paylaşması öğretildi

Bunu bilen biri çıktı sonra dağın tepesine ve seslendi

Başınıza azıcık dokunsalar vereceksiniz ekmeğinizi diye

Tamam dediler öyle cömertler onlar çünkü

Yaşam savaşı içindeyken bile

Gelen kurtarıcıya teşekkür ederler

Son nefesleriydi belki de karşılarındakine ettikleri dua

Mayaları bozuk değil eminim

-di belki de bilemiyorum

Tertemiz bir çarşaf gibi bakarlardı bir zamanlar

Lavanta kokulu

Çocuklarının karşısında aciz hissetmemek yeterliydi onlara

Ayakkabılarının altı delik olsa da

Bu yüzden şarkılar söyleyerek çivi çakamadılar hiçbir zaman

Görebilecek miyiz böyle bir günü?

Güzel bir yarını kurabilecek mi işçilerimiz?

Biz…

Bir hayatı gerçek bir insan olarak tamamlayabilmek arzusu olduk ancak

Bizden öncekiler de göremediler

Belki bizden sonrası görür

Her şeyin yok olmasına öylesine alışığız ki

Belki her şeyin var olmasına da alışırız bir gün

Diyorum ama biz görür müyüz bilmem

Bir uçak geçiyor tam başımın üstünden

Burnu batıya doğru

Düşünüyorum bir hayata sahip olanları mı taşıyor

Yoksa hayatı yarım kalanları mı?

Ben şimdi bu acıya kaç şiir yazsam hepsi yarım kalacak

Yarım kalan hayatlardan topladığımız kağıtları birleştirsek

Dünyada yeterince kitaplık yok…

Hep diyorum ya

Böyle işe bir başlasam

Bitmeyecek çok şey var içimde!