O akşamlardan biri bu. Hiçbir şey hissetmedin ya da her şeyi derinlemesine hissettiğin. Bütün hücrelerinle çektiğin acıyı bir yerden sonra hissetmeme dehşeti içinde boğuluyorsun. Hissetmemek hissetmekten daha acı. Ellerinden kayıp gitmesindense insanlığın, gözlerinden akıp gitsin acın bırak. Yüzünü yıkayan yaşlar kalbini de arındırır, temizlenir o sularla. Biliyorsun yarın yeni bir gün ile değişecek şu anın. Bildiğin halde neden boğuluyorsun bu kederle, seni kurtarmayan ne?
Neden bazı şeylere inatla tutunmak? Vazgeçmek bir kurtuluşken ille de o yolu tutmak? Üstelik diğer yol çiçekli bir bahar günü, olduğun yolsa soğuk ve bomboş. Kimsesizliğinin nedeni bahar yoluna girmek istememek değil, soguktan donmuş ölüyor olman. Bırak ısıtsın bu güneş, çözsün seni, yeniden döndürsün hayata. Bırak bu inadı kışı sevmen yalan. Sen bahar kızısın cıvıldayan, bu yol seni öldürür gör artık, dön artık…