Zihnimin iliklerinde düzensiz göçler, yaratı duygusu gerçekliğin tatsızlığını gasp etmiş, nostalji hiç bu kadar kutsallaştırılmamıştı. Elem, keder, gam, teessür, melal, hiçbir zaman bu kadar sağlam oturmamıştı limana. Düşünceden uzaklaşmak, uyanamamak. Uyanmak ızdırapsa şayet? Sisifos her gün aynı kayayla, biz her gün farklı dağlarla iştigaliz. Bilinç, LSD bu coğrafyada, göz bebeklerin daima kocaman, Demokles'in kılıcı metronom gibi rahimden, fosile kadar her canlının tepesinde, ne doğmamışa rahat var ne ölmüşe. Türkiye, pastelin savrulmasıyla ortaya çıkan bulanık bir şaheser, her bakan en iyi kendisinin anladığını zanneder.