hayatınız, yaşamınız 25 yaşında size sunulsaydı ne yapardınız? hayatınızın şu ana dair bütün duygusal ve manevi kontrolüne sahipsiniz ama müthiş ağrılı, hâlâ hatırladığınız her noktasında çok büyük pişmanlıklar bulunan ve şu an bile aklınıza geldiğinde sizi uyutmayan geçmişiniz ile birlikte... ne yapardınız? başlangıcı her yaradılanınki gibi doğumunuza dayanan ama 25 yaşına kadar ne olduğunu dahi bilmediğiniz komada gibi, düşünmenizi, idrakinizi, cesaretinizi, acınızı, kavuşmalarınızı, ayrılıklarınızı puslu bir pencereden yaşamanıza sebep olan bir hisle yaşadığınız bir hayat.
25 yılın bir insan ömrünün ne kadarı ettiğinin de bilincindesiniz. bu zamana kadar yaşadığınız hiçbir şeye, istisnasız hiçbir şeye kendiniz olarak tepki verememiş, hiçbir ilişkinizde (aile, sevgili, arkadaş fark etmeden) kendinizi eğitecek yoğunluğu bulamamış, bunun yerine her türlü ilişkiyi içinizde nefret ve umutsuzluk yankısı uyandıracak şekilde kendinize yansıtmışsınız. olumlu olan ne demek bilmiyor, bütün gece ağlayıp etrafa öfkeli bir şekilde bağırmayı çaba zannediyorsunuz. size verilen sevgiyi karmakarışık zihninizde ve yüreğinizde nereye koyacağınızı bilememiş, haliyle ayrılık vakti gelince de bu sevgiyi nasıl geri vermeniz gerektiğini de bir türlü öğrenememişsiniz. yaşadığınız hislerin idrakine varmanız da neredeyse imkansız olduğundan boşluklara yerleştirmesi en kolay duygular olan umutsuzluk ve öfkenin bütün boşluklara dolmasına izin vermişsiniz haberiniz bile olmadan. sevmek de öfkeye sebep olmuş sevilmek de… kavuşmak da umutsuzluk ayrılmak da… zaman kendinde ait başlıca görevini müthiş bir hızda ve eksiksiz bir şekilde yerine getiriyor. geçiyor. siz farkında bile değilsiniz ama gençliğiniz, çocukluğunuz da zamana eşlik etmekte hiçbir sakınca görmüyor, bir an durup tereddüt bile etmiyorlar. bir an bile gözünüzü açıp eyvah diyecek vaktiniz yok. eyvah yaşam devam ediyor ve ben ona eşlik edemiyorum. sevildiğinize asla inanmıyor, inanamıyorsunuz. içinize baharlar getirmesi gereken duyguların sizde yetişebilmesi, yeşerebilmesi için gereken verimli toprağa sahip değilsiniz. hiçbir sözcük, hiçbir bakış inandırıcı gelmiyor. sevdiğini söyleyenler olmuyor değil, güzel rastlantılarınız yok değil ama öyle körsünüz ki ancak 25 yaşınızda size sunulunca anlayacaksınız neleri kaçırdığınızı. hayat sizin olağanca karanlıktan ibaret.