Şöyle demiş annem beni soran kendi yarısına
—Kağıtlarla konuşuyor, Türkçe.
Ki Türkçe bilmez bir Kürt’tür benim annem
Bu söylediğini de Kürtçe söylemiş haliyle.
O beni duymuyor şimdi,
Bu yazdığımı da okuyamayacak hiç
Ama olsun, ben yazayım yine de
Kardeşlerim okuma biliyor ne de olsa
Geceleri şiir okurum ben, sesli
Yani doğrudur kağıtlarla konuştuğum, iki dilde
Yirmi dokuz + birkaç harfle daha
Doğrudur her gece, geceyi sabaha bağladım
Ki ben,
Her dilde aynı çağrılan ama hep ayrı yazılan bir bağlacım
Bir şiirde okumamıştım bir keresinde
Şöyle demiyordu şair
Bir boncuğu eksikti sonradan toplanan siyah tesbihin
Ve ben, tamamlansın diye eklenmiş mavi boncuktum
Ben ise şöyle diyorum şimdi
Çekilmekten siyaha dönmüş beyaz ipiyim aynı tesbihin
Mavinin yanında çok daha kara duruyorum
Beni yine ayrı yazın
Dedim oradaydım, odadaydım
Vardı dört duvarda çakılı dört çivi
Her biri kendi duvarını taşıyor gibiydi
Çeksem düşecekti sanki dört duvar
Çektim İsa düştü yadıma
Onu da çar yerinden çivilemişlerdi
Asılı duruyordu çar'esiz
İşte o günden beridir bir çivi duruyor kafamda da
Onu ben çakmadım belki oraya
Ama ben taktım ona takılan her ne varsa
Sorular da dahil buna, sorunlar da
Kişinin en büyük düşmanı kendisidir demişti babam
Ben dost olamadım hiç kendime
Kendimle savaştım hep bu yüzden
Kimse dur demedi bana, barıştırmadı beni benimle
Ben de çok kez öldürdüm kendimi iç denen o meydanda
O dur demeyenler intihar etti dediler
Oysa göz göre göre işlenen bir cinayetti bu
Herkes görmezden geldi
Buna amcamın iki katı da dahil...
Herkes görmezden geldi
Ben kendimi öldürmekten geliyorum
Kendi canımı taşıyorum ellerimde
Yumruğum sıkılı, canımı sıkıyorum
Ben böyle olunca kurşun kelimeler sıkıyorum kağıda
Sonra k'ağıt yakıyorum kendi kendime
Ki güzel değildir benim sesim
O yüzden susup yazmayı seçtim
Ama yine de konuşuyorum hala kağıtlarla
Bir suskunluk dahilinde
Konuşuyorum kağıtlarla bir suskunluk dahilinde
O dinliyor beni, ben döküyorum içimi
İçime sığmayan sığıyor kağıda
Diyorum, iyi ki okur yazarım
Yoksa dolu bir bardak gibi boşa taşardım
Diyorum ve annem geliyor aklıma
Annem ki yazmayı da bilmez
Ama sesi güzeldir
Kendisi ve yüreği gibi
O da melodilere sığdırır içini
Yedi nota ve türlü makam ile
Annem ki nota da bilmez
Hatır bilir, kadir bilir, hal bilir
Annem işte
Bildiğim, bilmediğim her şey dahil ona
O her şeye bedel
Babam ve kardeşlerim de öyle
Ben ise değilim
Ben dışındayım her şeyin
Her şey dışımda benim
Geceleri şiir yazarım ben, sessiz
Kağıtlara susarım her gece
Yirmi dokuz + birkaç harfle daha
Susarım anlaşılmaya
Anla (t) beni anne
De ki
Kimse dinlemiyor suskunluğunu
O da konuşuyor kağıtlarla, Türkçe...
Fotoğraf: @donkisotlarinabdullah
Arafat Yılmaz
2022-02-15T12:22:26+03:00Teşekkür ederim. Eksik olmayın.
Haneke
2022-02-15T10:28:43+03:00Güzel şiir. Kaleminize sağlık.
Arafat Yılmaz
2022-02-15T10:06:46+03:00Annelerimizle aynı dili konuşamamak en kanamalı yaralarımızdan ve bu yara ömür eskitmeye, yarım bırakmaya devam eder dediğiniz gibi. Spasdarim. Her hebin
neşe
2022-02-14T22:29:49+03:00Annelerimizle aynı dili konuşmuyoruz, konuşamıyoruz. Burada daha çok ömür eskir, yarım kalır. Dılêwe sax be🌸