Belki de aradığım şey, derinlerde bir yerde saklı olan gerçek duygulardı; yaşadığımı hissettiren, kendimi bana hatırlatan hisler. Hayatın içinde kaybolduğum anlarda bile bana dokunabilecek kadar güçlü. Özgürlüğe açılan bir kapı gibi, ne fazla ne eksik, sadece gerçek ve özgür. Tüm karmaşanın içinde sığındığım, kendimi bulduğum bir yer arayışı belki de.
31 Ekim
Yayınlandı
Özlem
2024-11-01T11:58:51+03:00Rica ederim, ben teşekkür ederim asıl:)
HAMZA MANTAR
2024-11-01T11:37:48+03:00Yani şu sonucu çıkarıyorum bu hoş sohbetten:
İnsan bir arayıştadır fakat sonuçlardan değil, arayışlardan tatmin olmak mümkün ;
Özgürlük ve gerçeklik aynı anda mümkün değil, fakat aynı bağlamda mümkün.
Teşekkür ederim özlem, ben de seni anladığımı umuyorum :)
Özlem
2024-11-01T09:58:35+03:00Kendini bulmak, gerçekten karmaşık. Belki de ararken zaten değişiyor, bulduğumuz ‘ben’ de artık aradığımızdan farklı hale gelmiş oluyor. Bu yüzden asıl tatmin eden belki de yolculuğun kendisi. Özgürlüğe gelince, Oruç Aruoba’nın dediği gibi, kulağa çok güzel geldiği için peşinden gidiyoruz; belki yanılgı olduğunu bilsek bile. Bu umut, insanın asıl gerçeği olabilir. Bu arada düşündükçe battığın yok, ben anladım seni, merak etme :)
HAMZA MANTAR
2024-11-01T03:37:42+03:00kendimizi bulmak fikri de zor geliyor bana, kendimizi ararken dönüştüğümüz şey artık bulmak istediğimiz şeyden epey bir farklı hâl almıyor mu? Bir de kendini bulabilir mi ki insan gerçekten, aradığı şey de bir yolculuk hâlindeyken. Bulsa da tatmin olacak mı bulduğu şeyle, bulmalı mı ya da yoksa her şey gibi insanın kendini arayışı da bir umut olarak mı kalmalı, bulunacak bir şey var mı yoksa neyi arıyoruz varsa bulmak istiyor muyuz bulsak sevinir miyiz yoksa bu muymuş mu deriz, keyifli olan yolculuksa neden arayacak hiç bir şeyi olmayanlar daha mutlu ya da ne bileyim yani düşündükçe batıyor gibiyim öyle bir şeyler işte umarım anlatabilmişimdir bir şey anlattığımdan da emin değilim gerçi. neyse özgürlüğe ve gerçekliğe dönecek olursak Oruç Aruoba' nın Olmayalı kitabından şu alıntıyla sonlandırayım:
''O umut: gittikçe daha akıllı olma, kendimizi dış şeylerden, hatta kendimizden, gittikçe bağımsız kılma umudundan, vazgeçemiyorduk. Özgürlük sözcüğü kulağa öylesine güzel geliyordu ki, gözden çıkarılamazdı, tam da bir yanılgıyı niteliyor olsaydı bile.''
Özlem
2024-11-01T01:12:56+03:00Gerçekle özgürlüğün bir arada olamayacağını düşünmek, bana anlamı yeniden sorgulattı Hamza. Belki de gerçek, bir güvence arayışıyken; özgürlük, bu güvenceyi aşmak ve bilinmeyeni kabul etmekle ilgilidir. Özgürlük bir yanılsama mı, yoksa gerçeğin ötesinde bir şey mi? Belki de Schrödinger’in kedisi gibi hem var hem yok olmaya tutunmak; her iki ihtimali de içinde taşımak demek.
‘Yerini yitiren yeniden yerleşemez’ dedin ya; belki de bu yüzden arayış hep sürmeli. Bir yere varmak yerine o umudun peşinden gitmek sığınağa dönüşebilir. Belki de bulunacak bir yer yok; sadece kendimizi yeniden bulduğumuz yolculuklar var. ✨
HAMZA MANTAR
2024-11-01T00:24:04+03:00"Gerçek ve özgür" Kısmı için:
Gerçek özgür değildir varlığın esiridir. Özgürlükse zaten gerçek değildir. Bu ikisini aynı anda elde etmek pek mümkün değil gibi. Tabi schrödinger'in kedisi değilseniz.
"Tüm karmaşanın içinde sığındığım, kendimi bulduğum bir yer arayışı" Kısmı için:
"Yerini yitiren yeniden yerleşemez." Belki de bir arayış olarak kalmalı ve bundan zevk almaya bakmalı. Bir sığınak bulmak mıdır istediğimiz yoksa bir sığınak bulabileceğimizi ummak mıdır?