Doğum gününü kutlamamak için bile çaba harcadığıma inanamıyorum. Olan onca şeyden sonra seni düşünmek çok garip geliyor bana. Yazmayı unutmuş gibiyim, kelimelerin aktığı nehirler kurumuş içindeki ilham canlıları yok olmuş gibi hissediyorum. Etrafındaki tüm yaşamın söndüğü bu nehirlerin kendilerine bile hayrı yok artık.


İstanbulu terk edeli iki gece olmuşken henüz çoktan alıştım, seni kaybedeli üç yüz kırk beş gün olmuşken neden seni hala hissediyorum? Diyor ya şarkıda ( ben kaybettiğimi özlerim vazgeçtiğimi değil ) diye bu yüzden sanırım.


Sevdiklerini terk etmek kötü bir alışkanlık olmuş sende, beni sevdin mi bilemem, aileni terk etmişken beni bırakman zor olmamıştır elbette. Neyse işte ıssız adam olup çıktım üstüne aksi huysuz bir ihtiyarım artık. Teşekkür ederim.