6 ağustos 2021 /
Birkaç yıl önce etoloji (hayvanların davranışlarını inceleyen bilim dalı) hakkında bir konuşmaya katılmıştım. Bu konuşmada insan merkezcilik ve eko-merkezcilik arasındaki farklara değinilmişti. İnsan merkezcilik (benmerkezcilik, egosantrizm), insanı doğadan üstün gören, doğanın insana hizmet ettiğine inanan düşüncedir. Eko-merkezcilik ise insanı doğaya dahil eden, onun bir parçası olarak gören ve insanın doğayla aynı seviyede olduğuna inanan düşüncedir. Ne yazık ki dünyada insan merkezcilik üzerine kurulmuş bir düzen vardır. Bu sebepten ötürü, yangınlar daha yeni çıkmaya başladığında, hayvanlardan, ağaçlardan ziyade insanlar ölmüş olsaydı daha fazla dikkate alınır mıydı acaba diye düşünüyordum. Yangından bir gün sonraydı yanılmıyorsam, Azra’nın cinayet haberi gündem oldu. Dün Esra’nın cinayet haberi gündem oldu. Bugün henüz bitmedi, birkaç saate ne olacak? Yarın ne olacak? Cinayet haberleri dur durak bilmeden gündeme düşüyor. Eğer canların zerre kadar değeri olsaydı, bu kadar insan merkezci bir dünyada herhalde ilk önce cinayetlere bir çözüm üretilirdi. Hayvan, insan ya da ağaç, fark etmiyor. Birinin bile kıymeti yok.