Yüzünde asırlık bir korkunun çarpık gülüşü

donmuş hayat belirtisiz

soğuk bir toprak parçasında ıssız 

Bedenim 

tüm belirtilerini kaybediyor yaşamanın

Toprak hamile 

beni yutup sonsuzluğuna (sonsuzluğunu doyuracak), doğuracak yarım kalmış hayâllerimi 

Yer ile gök arasında sesler 

Benden geçmiş artık umursamak, umuruna almak, aldanmak riyalara ve eşyalara 

Soğukluğuna batıyorum toprağın, benden geriye kalan derin bir acı 

Zaman buna çare olmayacak 

Çarpık gülüşünde hayaletim dolaşacak

ve o asırlık insan korkusu sinsi bir yılan 

Ben ektim onu toprağıma, senin gülüşlerinde yaşayacak 




-Bir

 uçurumun kenarında-



Mevsimler hep kıştır artık

Her başlangıçta takatsizsin, bir an önce son gelsin istersin

Bulanıktır yaşamak, eziyet

Damla damla eksik bırakır

Geriye dönmek arzusuna yenilirken, aynı zamanda hayatın geri dönüşsüzlüğüne de yenildin

Zaman, bir ölü bıraktı gülüşüne

Gülüşünde hayatın ağır yarası

Mevsim hep kış

Gülüşün, bir ömrün sonunda dondu kaldı


06.12