"Devlet hastanelerinde yer kalmamış, özel hastaneler para istiyor. Ne olur sesimi duyun. Yalvarırım biri beni duysun."

Bu çığlıkların arasında yok oluyoruz. Utanıyoruz. Bir gözyaşının hesabı, aktığı an hepimizden sorulmalı. "Belediye çalışanı sokakları dezenfekte ederken evlerini dezenfekte ettirmek isteyenler tarafından şiddete maruz kaldı." Maviş annem, doğum gününde ağlama. Sen duyma bugün bunları. Benim kalemim ağlıyor, senin kalemin kurtarsın bizi. Çocukken yirmi beş kuruşa aldığımız mini milk büyüyünce kurtarmıyor bizi. Meybuz alıp hep birlikte markete koştuğumuz, parası yoktur belki gönlü kırılmasın diye "sürpriz, bize meybuz alabilmek için para biriktirmiştim. Bugün hepsi benden" diyen insanlar, büyüyünce nasıl sadece ailesini doyurabilmek için koşuyor o marketlere? Bütün marketlerin altında ezilmek istiyorum bu gece. Anne... Yastığıma yeni kılıflar geçirebilir misin? Bolca çiçekli... Bu gece kendimi boğmak bana iyi gelecek.