Emin olmak üzerine insanların gittiği yolu hep merak etmişimdir. Zira benim için her müphem, tatmadığım cehennem ateşine denktir. Tabii ya, cennet de cehennem de müphemdir. Yine de tüm bunlar arasında beni en yoran. İnsan ilişkilerindeki belirsizlikler hele, hislere sirayet edince çekilmez bir hale dönüşüyor. Ne hissediyor bana? Söylemek de değil ki mevzu, hiç olmadı. Davranışlar öylesine büyülü ki sessizlikte dahi çıkıyor ayyuka. Çok olmuştur dayanamayıp bu belirsizliğe, çekmişliğim elimi ayağımı söz konusu insandan, durumdan... Beklenti cehennemdir derler, beslememek gerek öyle yerli yersiz kendisini. Ama en az güvenmek kadar insiyakta oluşan bir his hali. Birisine ayırdığın zaman, paylaştığın şey kadar beklenti büyütüyorsun içinde, anlattığın senin hikayen. Ve birisi var bilen hikayeni. Aleladeler güruhuna koyup ne yaparsa yapsın diyemiyorsun. Bir de şey diyemiyorsun işte.

"Ne hissediyorsun bana?"

Cevabından korktuğumuz için soramadığımız tüm sorulara, selamla.