Sana asla her şeyim demeyeceğim açelyam! Asla. Çünkü her şeyim olmamalısın. Gördüğü her şeyi yıkan öfkem olmamalısın mesela, uyuyamadığımı güneşin doğmasıyla daha da acı şekilde hissettiğim sabahlar olmamalısın, birinin kalbini defalarca kırarak onu öldürecek dereceye varan acımasızlığım olmamalısın. Sen yalnız yürüdüğüm yol, seneler sonra bir kitabın arasından çıkan çiçek, bir sonbahar yaprağı, bir yağmur, bir rüzgar olmalısın. Sen her şeyim değil, sevdiğim her şey olmalısın.


Sana daha çok sözlerim var açelyam, ama kalbim o kadar çok kelimeyle dolup taşıyor ki; hangi kelimeyle nasıl bir cümle kuracağımı bilmiyorum. Sadece afallamış ama bir o kadar mesut bir biçimde o kelimeleri izliyorum.


Bana yeryüzündeki en büyük azabı ve en büyük saadeti hissettiriyorsun. Ama olsun, azap; lezzet kökünden gelirmiş. Senin azabın bile benim tebessümüm.


Mesela neydi bu azap?


Mesela yan yana yürümek, el ele tutuşmak (hemde ilk sen tutmuş olursan elimi!), mesela aklımda birdenbire beliriveren bir iki lafzın. O zamanlar kalbim öylesine hızlı çarpıyor ki, kalbimin sesini duyma diye köşe bucak kaçıp saklanmak geliyor içimden. Ama ya yarın tutamazsan bir daha elimi ya da ertesi gün yanımda yürüyemezsen ne olacak? Bende kalbimin gürültüsünü umursamadan, o ikimize ait dünyayı bozmadan öylece duruyorum.


Ve bazen aniden gözlerim doluyor açelya, NEDEN? Seni hatırlatan satırların ahengine kapılıp kırpmayı mı unuturdum yoksa görmemek için ta kalbimin en dibine gömdüğüm anılar mı gelir aklıma bilmem. Bir anım bir anımı tutmuyor. Nedir bendeki bu çılgınlık bilmiyorum açelyam. Kendimi sokaklara atmak, doyasıya ağlamak, haykırmak, doyasıya kahkaha atmak, koşmak geliyor içimden. Kedilere, sokaklara, çizdiğim her bir huduta, şarkılara, Kitaplara ve sana hep seni anlatmak geliyor içimden... Kahkahalarla gülmeye başladığımı farkediyorum durup dururken, sırtüstü uzanırken bir de bakmışım ki tavanımı sen bellemiş, bitmek bilmeyen onlarca tiradimı sayıyorum Sana...


Kimi zaman benden gidersin diye ödüm kopuyor. Ölesiye kıskanıyorum seni insanlardan. Üstelik beni daha çok sevdiğini bile bile kıskanıyorum. Beni hoş gör açelyam. Ben isterim ki ilk benim elimi tut, başını ilk benim omzuma yasla, daha çok otur yanımda ister sessizce, ister konuşarak...


Kimse benim gibi görmesin seni, benim sende gördüğümü görmesinler. Benim gibi tanımasınlar seni, Yoksa onlar da sever seni. Aman aman, tanımasınlar, hep bende kal!


Vakitlerden gece, saatlerden sen. Ben yine gırtlağıma gelen kahkahaları, farketmeden başladığım sen konuşmalarını ve kahroluşlarımı tutmaya çalışıyorum açelyam!