Hissedebiliyorum. Sevdiğim insanların ölüm haberimi aldıklarında hissettikleri acının derinliğini kalbim de hissedebiliyorum. Bu yüzden ben yaşamaya mecburum. Yaşamaya mecbur olmak... Ben bunun ne anlama geldiğini biliyorum. Çünkü ben gördüm. Bu boktan dünya da tek bir saniye bile geçirmek istemedikleri halde sırf çocukları için yaşamak zorunda olan, gündüzleri dayak yiyip geceleri yasal kocaları tarafından yasal tecavüzlere uğrayan kadınları gördüm. Köle gibi çalışmaktan başka hiçbir şey yapmadıkları halde başını yere eğmeyen babaları gördüm. Ben pes etmemek, bu oyunu kaybetmiş olmamak için yaşayan insanları gördüm. Yaşamaya mecbur olmak hafife alınacak bir şey değil. Madem doğdun yaşayacaksın! Şu an karşım da ölmeye mecbur olduğunu düşündüğü için intihar etmek üzere olan bir kişi olsa ona şöyle söylerdim: " Ölmeye hepimiz mecburuz. Kolaysa, yaşamaya mecbur ol... "