Hoşça kal tahta iskemlelerin ve sıvası dökülmüş evlerin samimiyeti, çehresi unutulmaya yüz tutmuş kimseler, kahvenin en acı tonlarındaki kimsesiz bakışlar...

Hoşça kal çerçevesi eskimiş pencereler, dili lâl olmuş hikayeler, radyodaki sesi kesikli türkü, yüreğimin ahraz caddelerini temizlemeye çalışan gök yaşları...

Hoşça kal umuda gebe olan hüznüm, karanlık dehlizlerin arasından sızan loş ışık, beyaz gelinlik değilde kefen olarak hayatıma kazınan kar...

Hoşça kal metruk geçmişim, geleceğim belki de şimdiki halim...