Uzak bir diyarda maviliklerin arasında bir ada bulunur. Bereketli toprağı, çeşitli balık türleri, güzel bir şelalesi ve dillere destan altın renginde sahilleriyle meşhurdur. Adanın dört tarafı sularla kaplıdır. Uçsuz bucaksız maviliği ve gün batımının en güzel yeri burasıdır: Güneşin batarken su da ki kırmızı ve sarımsı yansıması, gök yüzüne sarımsı kırmızımsı yansıması adeta sanatsal eşsiz bir portre gibidir. Güzel limanları ve güzel sahil evleri vardır. İnsanları sıcak kanlı ve kibardır.



Yıllar önce adada insanlar mutlu mesut yaşıyordu. Adanın şairleri şiir okur, balıkçılar balıklarını tutar, gençleri sahilde sevgilileriyle el ele tutuşur gezerdi. Komşuları ile sürekli sohbet eder, bir sıkıntı oldu mu ada halkı olarak yardıma koşardık. Tabii bunlar güzel adalıların en günleriydi.



Dünyanın iklim değişiminden dolayı doğal dengeler bozulmaya başladı ve en çok Ada Halkı etkilendi. Ada, sular yüzünden büyük oranda küçüldü. Birçok ev sular altında kaldı. Altın renginde sahilleri artık yok. Bereketli toprakların verimi ve toprak çokluğu çok azaldı. Limanların çoğu yok olup gitti. Durgun denizler hırçınlaştı: Adayı döven büyük dalgalar, toprağı söküp götüren seller, evleri harabeye çeviren dalgalar… Balık popülasyonu azalmaya başladı. Birçok ada halkı çok uzaklara göç etmek zorunda kaldı. Tabii birçoğu hırçın dalgalar yüzünden hayatını kaybetti. Adada kalanlar ise bir şekilde bu yeni dünya ile uyum sağlamak zorunda kaldılar. Bunun içinde tüm Ada Halkı güçlerini birleştirmeye karar verdiler.



Aradan yıllar yılı geçti ve ada artık eskisi gibi değil. Eskiden olduğu gibi altın sahilleri yok. Sular daha da şiddetlendi. Buna karşılık dayanıklı evler inşa ettiler. Son kalan verimli toprakları korumak için büyük bir fanus inşa ettiler. Ve artık tarımı burada yapmaya başladılar. Tabii eskiden olduğu gibi o verim artık yok, o eski neşe yok, güneş yok, gün batımı yok, o eski mutluluk yok. Hiçbiri yok hiçbiri! Var olan tüm değerler sular altında kaldı. Her daim açık olan gök yüzü artık siyah ve grilikler içerisinde. Geriye sadece resimler kaldı. O resimler son güneşleri, son altın renkli sahilleri, son gün batımları, son gece eğlenceleri ve daha fazlasını içeriyordu. Sessiz ve sakin geceleri artık yok. Ada Halkı yataklarında tedirgin bir şekilde uyuyorlar. Artık o güzel şiirler, o güzel melodiler yok. Sevgililer sahilde el ele dolaşamıyor. Güzel olan her şey sular altında kaldı. Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Sular yükselmeye devam ediyor. Sular daha da azgınlaşıyor. Artık ümitleri kalmadı.