Uykum koğuş uykusu gibi savunmasız

Her yanımda yeni boyanmış sonbahar yaprakları

Renkler silikleştikçe tazeleniyor

Tazelendikçe katmanlaşıyor sahteliğimiz

Yırtıcı bir kuş kapanıyor üzerime

Alarmı sustur anne, korkmuyorum


Gözlerimde çürüdüler basabilirsiniz çimlere

Asfalt tüm suyu çekti

Şimdi her yol kısacık, dar sokaklar iyice dar

Gençliğim bileniyor

Balkonların sivri köşelerinde

Griliği çatlıyor bazen binaların ama

Ben göremiyorum, çiçekler yetişmiyor

Çiçekler yeşili ve koparılmamayı seviyor


Her ayrım yenisini doğuruyor

Gökyüzü mor, daha çok mor, daha çok mor

Bir de elektrik direklerinde adına rastladığım zamanlar

Gökten bir yıldız kayıyor

Yani sanki kaymıyor da

Gökten bir yıldız sökülüyor

Ne dilesem bilemiyorum


Kalbim başa sarıyor, kafamda hep bir Sadri Alışık tiradı

Evlerin damlarına şiirler konuyor

Deftere geçiremiyorum

Yaralarımı halkalarla çevreliyorlar

Ve binbir duayla

Ağzımda buğday taneleri gezdiren el

Ucuz nazar boncukları

Hızla tükenen iyi niyet

Hızla tükenen rakamlar

Böyle iyileşemeyiz beni anlamıyorlar


İçeri buyur etmeyen işlemeli kapılara

Yokuşlara, temiz havaya, eskimiş taşlara

Varamam yitirdim cesaretimi

Mekanik sesiyle buyuruyor gerçeklik

Onun şehrinden geçme, yolunun üstü değil.