Ahlaki değerlere uygun düşen veya ahlaki bir amacı gerçekleştirmeye yönelik yapılan eylemlere ahlaki eylem denir. Bu eylemler bir tür refleks gibidir ve yıllar içinde bu eylemde bulunurken özgür olunup olunmadığı hakkında birçok fikir akımı ortaya çıkmıştır. 


Determinizm ve fatalizm farklı nedenlerden ötürü özgür olunmadığını savunmuştur. Örneğin kadercilikte, herhangi bir eylemde bulunurken aslında iradenin bizde değil her şeyi planlamış olan bizden üstün bir güçte olduğu düşünülür. Bunun gibi birçok sebep bulabiliriz. Bazıları için ise yapılan davranışın sebebi kişinin kendi içinde doğru olduğuna inandığı reaksiyonun bu olması değil, toplumun dayattığı kurallara uygun olan davranış biçiminin bu şekilde olmasıdır.


İnsan eylemde bulunduğu anda etrafında onu sınırlayan ya da zorlayan herhangi somut bir etken olmadığından aslında söz konusu davranışın tamamen kişinin kendi iradesiyle olduğu görülür. O an yaptığı eylemi doğru ya da yanlış algılaması tamamen kendisine bağlıdır. Özgürlük kavramı kimileri için sadece somut etkenler ile ilgili olsa da bazıları için kişinin iç dünyasında doğumundan o ana dek öğretilmiş olan kalıplar, kurallar da kişinin özgürce seçim yapmasını engelleyebilir. Aydınlanma çağında yaşamış bir filozof olan Immanuel Kant'a göre özgürlük eylemlerimizin değil, istemelerimizin bir özelliğidir. 


Başta da söylediğim gibi, bu konu hakkında birçok farklı bakış açısı vardır. Günümüzde de hâlâ bu tartışma devam etmektedir. Özgürlük sadece dış değil içsel etkenler ile de bağlantılıdır. Herkesin zihni farklı bir biçimde çalıştığından ortak bir doğruya da varılamamıştır. Peki sizce hayatımız boyunca yaptığımız bu eylemleri gerçekten kendi irademizle mi yapıyoruz?





Yazar: Nehir Aylaz