Zamanın zeminine uygun değil adımlarım kıvrımlarımdan sekiyor dünya


Bağrı kül düzene kıvılcım ateşlemek istiyor içim 

Mecalimin dik başlılığı kurşuna fikirler diziyor


Bir beşer yüzünde sonsuza vurulanlardan olalım diyorum

Çeperlerim devinim sızısında, sinedeki yük kan kusuyor


Erenlerden olalım diye haykırıyorum sırra erenlerden 

Kelamıma nokta değmiyor 

Cennetin vaadlerini kemiriyor cinnet


Zayıf yerinden çatlamıyor olmanın gururu üzerimde beliriyor

En sağlam meskenimden kanarken fark ediyorum kendine koşulsuz güvenenin utancını


Lethe görevini yerine getirmiyor: Hatırlıyorum!

Ahvalim suskun kalıyor kağıt kesiği inlemesine

Uçurtmam dargın gökyüzüne 


Öfkem kalabalık, iradem yalpalı

gözlerimden taşıyorum


Uykumun boyunduruğu Guantanamo’dan geçiyor

Gece en büyük işkencesiyle neferimde geziniyor


Düzenin gerçekliğinde sanrılar görüyorum

Kendimle didişmekten yorgun düştüğümde

Şüphe’nin hareleri sisli bulvarlarını gölgeme sindiriyor 


Ihlamur ağacının çoraklığında sakin endişemi arıyorum 

Acaba’nın girizgah bıraktığı ihanette Mutlak’a sığınıyorum




İllüstrasyon: Yiğit Can Alper