(Kim kimlerin içindeki satır aralarında)

Y_a_h_u kim kimilerinin kimisinde

Kim bu ağırlık


Neyin kimi

-Sorunun kimi

-kişinin kimi

Hâlâ oturduğum masanın kimliği

Hâlâ oturduğum sandalyenin kimliği

Elimden düşmeyen aynı leşlikte

sayfaların kimliği

Herkesin kimliği herkesi boğmazken

Suyun dibindeki çırpınışlarımdan boğulankimse

Sevgili kimsem

Senelerdir aynı yerdeyim

Ama farklı bir kimsedeyim

Artık biliyorum o kimseyi

En zor en afilli eylemi yüklüyorum o kimseye

Biliyor ona yüklediğim koskoca zamanı

Biliyor ve görüyor


Ayna ona kimseyi sunuyor


Kanlı

Ayna ona kimseyi sunuyor

Canlı

Tenli

Ayna ona kimseyi sunuyor


Dışsallar yaratıyorum

Dış kimseler

Gözlerim bu satırları boş duvarlarda görüyor

Dışsalların yerleri yurtları bu satırlar olmalı

Sahi bu dışsalların evi, işi, aşı var

Dışsallara bu satırları verdiğim vakit


Aynanın sunduğu kimseye nereyi vereyim

-nereyi vermeliyim-

Oldu hep gereklilik halinden geçelim

Gerekmeyen halleri iyi biliyoruz

Peki gereken hâlde duralım

Hâlâ olduğum yerde


Hâlâ olduğumuz yerde

Hüzün ağını yarattık

Kendi kemiklerimizin çatırdısından sağır

Ellerimizdeki can parçalarını

Aynanın sunduğu kimseye verirken

Hâlâ olduğumuz yerde

Hüzün ağını yarattık


Zaman

uğultularının

harabeleri

Altındaki mavi bankı bize gösterdi

(seninle bana)

Bankın içinden gelen bir emek

Belki bin emek

Zihnimizi aldı eline

Yaralandı bilinç yaralandığı yerden

Yaralandı kimse yaralanmayan yerinden

Farkı yok dendi

bütünsüz ölmenin

Farkı yok dendi

çığlığın çığlıktan

Ellerinde kalmış kimse

Gözlerinde kalmış dışsallar

Avuntu tutmuş aşını varını yoğunu

Avuntu bırakmış zamana

Yaşlarının özünü gönlüne

Yaşamlarının özünü kimseye

Yedi katın altındakileri dışsallara


Yedinci katı ise aynanın sunduğu kimseye

bıraktım bıraktık bırakıldı