eğer aşkın bir sesi olsaydı, o bu ses olurdu. aşk. aşkım, dinlemek istediğimiz grup olurduk. getto kelebeğim benden uçup gitti, sabırla bekliyorum, pencelerde ve kapı eşiklerinde, gözyaşlarım göğsüme akarken. seni duymazsam nefes almayı başaramayacağım. bu denli mavinin bir tonu hiç var olmamıştır herhalde. kokuşmuş bir tavırla, sana kızgın değilim. sana olan aşkımın enlemini kapsayacak bir büyüklük yok. uzayzamana uyumsuz bir aşk. ne yapmam gerekiyor. ne yapmam gerekiyor. arkadaşlarım sana karşı kötü olduğumu söylüyor. öyleyim. ama bu dünyada senden başka ilgilenmek istediğim bir şey yok.

hey, enerjinin renkleriyle sırılsıklam olmuş varlığınla sevişmek istiyorum, sonra da anılarla. sende kaybolmak istiyorum, ta ki beni bulana kadar, hapset beni, hapishanenin özgürlüğüne. aynı uzayda, aynı zamanda var olalım. birleşelim. düşüncelerin benimkilerle yavaşça öğütülene kadar. düşüncelerin benimkilerle yavaşça öğütülene kadar. düşüncelerin benimkilerle yavaşça öğütülene kadar.

ben, zekandan akan teri içmek istiyorum. düşün ve boynumdaki tutkunun aydınlanmasını gör. varlığının görünüşünü sorgusuz sualsiz okşuyorum. soyunmak, aşkın çıplaklığına, saf aşkın. ruh eşimle sevişmek istiyorum. ruh eşimle. ruh eşimle sevişmek istiyorum. ruh eşimle, sevişmek istiyorum. kahretsin.

acaba ruh eşimle sevişsem nasıl hissettirir. şiir yazmanın doruk noktası gibi. uzay zamanın eşleştiği noktaya kadar, ve biz, ilahi yolları kesiştirenleriz. söyle bunu ister miydin. tam şu an bunu ister miydin. söyle bana bunu ister miydin. ister miydin. söyle.

seni delicesine sevmek istiyorum, bu bacakları, söylediklerinin etrafına sarmak istiyorum. ta ki konuşman derinleşene kadar, zevkle.
titreşimlerinin akıntısında yüzüp, ayrı ve bir olmak, aynı meditasyonla, aynı meditasyonla. bu bir şiirdir.