Albenisi, büyüsü, çekiciliğiyle bizi kuşatan dünyanın çekiciliği hayal ettiğimizin dışında hayali olmayanların hayalsiz yaşantılarıyla bizi cezp etse de, biz hayalleri olan insan mutluluğunun toplumun neşesinin daha güzel olmasını isteyenlerin sızısı ile elden bazen bir şey gelmeden devam ederken, onlardan farklı bakış açımızla bu farkı fark ettiremesek de onların fark etmesine gerek yok diyerek, fark eden zaten eder yolumuza devam, derken yokuşlar, çukurlar, hendekler önümüze çıksa da bunlar bizi yolumuzdan geri çevirebilir mi? Çeviremez. Onların kasalarında yüz milyar doları da olsa, onlara yığmaktan ve insanı sömürerek günah kazandırmasından başka bir faydası yoktur, bunu bilmem diyenlere esefle kaşımı eğerim.


Biz her sokağı, mahalleyi şiir ve yazımızla gezinirken, kendimizden bir duygu, his, gülümseme bırakmanın peşinde iken, onlar bunları süpürerek yok edeceklerini sanır, oysa gönle dokunan sözler, şiirler bir daha asla silinmez; bunu da bilmez o densizler. Bizim onlarla işimiz, sözümüzü, doğru olanı söyledikten sonra yollardaki dikenlerini temizlemek, gülleri yollara, sokaklara, mahallelere, gönüllere ekmektir. Bu dünyada milyar doları olan kazanmaz, hep kaybeder. Bunu şimdi burada uzun uzadıya anlatmama gerek yok biliyorsunuz; her zaman iyi niyetli, samimi, dürüst olan kazanır.


Gönül ceplerimizden gülümsemenin tohumlarını ekerken, yetişmesi için de uğraş verdiğimiz bir gerçek. Biz insanlığı taşlara yazarız; şiirlerle, yazılarla duvarlara yazarız. Sevmeyenlere rağmen birbirinizi sevin, gerisi güllerin kokusuyla sizi saracaktır merak etmeyin. Bu süreç uzun yollu bir süreç. Bekleyerek göreceğiz, biz göremesek de görenler mutlaka olacaktır vesselam. Selamlarımla...