Beyaz kanatların esintisini akıtıyorum girdabıma.

İçerideki kim?

Bir yaş sızıntısı kaybolmanın eşiğindeyken

Ben urganların düğümleriyim şehrinde

Ve asılmış hayallerin kırık cesetleriyim. 


Sürdürülmedi daraltan soluklar 

Sen ölümden bense yaşamaktan vazgeçirildim. 

Sessizliğimiz uyduruldu dilimize 

Tükenişe giden son adımlarımız aksak. 

Bekleyiş kusan vakitler bulaştı üstümüze 

Döndükçe dönüyor işte çubuk çizgilerin hizasında. 


Senin şehrinde ise hep is kokar yün kazaklar 

Soğumuş küller yığılarak bekler sabahı. 

Ve gözlerim köşelerin saklambacını oynar elamda. 

Bulunduğumuz soğukluk, görünür kılar karışan nefeslerimizi

İşte şimdi alçalışların doruklarını yaşayarak yükseliriz kendimizin sonundan.