Gündelik koşuşturmaca aralarına sıkıştırdığımız dar vakitlere en çok yakışan etkinlik, kulaklığı takıp yürünebilir mesafeleri yürümek. Bu dar vakitleri, keşiften ziyade bende yer etmiş şarkılara emanet ederim. Adamlar'la 2014'te 'Eski Dostum Tankla Gelmiş' albümüyle tanışmıştım. Birçok kişi 'Koca, Yaşlı, Şişko Dünya' şarkısıyla bilir. Müzikalitesi yanında sözleriyle dikkat çeken albüm içinden geçtiğimiz kaotik ortamı/atmosferi kafanızı duvarlara çarpa çarpa değil, tempolu bir yürüyüşte adımlarınıza eşlik ederken anlatıyor gibi. Adımlarınızı müziğin ritmine uydururken buluyorsunuz kendinizi. Sonrasında yapılmış üç albümü daha var grubun fakat bende en çok yer etmiş olan şarkı "Utanmazsan Unutmam"
Neden derseniz, insanın var oluşuna ve insani yanına en çok vurgu yapan eserdir belki de. Utanç, Bergman'ın anlatımıyla dünyayı kurtaracak yegâne güçtü.
"Dünyayı bir tek utanç kurtarabilir." sözünü hatırlayın.
Anlamını iyiden iyiye kaybetmeye devam eden çağ insanına hatırlaması gerekeni bazen şarkılar da hatırlatırlar.
Utancını ve vicdanını yitiren insanın kaybedecek bir şeyi yoktur artık ve vicdan var olan her şeyin tamamlayıcı unsuru olarak düşünülmelidir.

"Kirlilerinden sızanlar okyanus oldu
Bu rüzgara dayanmaz gemin
At çapayı derine
Sal tayfanı
Al başını avcuna
Düşün
Utan
Utan
Utanmayan insan olur mu lan?
Altın bir madalyon gibi taşınmalı vicdan"