Yusuf gibi kuyudaysan şayet

Unutma ki Yaradan var, sabret

Günü gelir, bir ip salınır, şükret

Peki var mı sende o ipe asılacak gayret


Artık mecalin yok elbet

Hakka bak, her zerreyi gözet

Şimdiye kadar baktığın, taş idi

Şimdi bir de, ufku seyret


Tutun o ipe az bir gayret

Ve artık tevekkül et

Uyuyor muydun yoksa

İpi mi göremedin?


Uyan, cann kuyu balçıkla doluyor

Uyan, gafiller batıyor

Uyan, alem feryad ediyor

Uyan, bu bataklık seni de alıyor


Gökyüzünün mavisine bak

Yüreğine dokunan hüzne bak

Sonra dön yine gökyüzüne bak

İçinde ne kadar hüzün varsa, artık yak


İşte bir kuş gibi hürsün artık

Aleme bir de yüksekten bak

Hangi olayın ehemmiyeti büyük

Hangi acı, hangi bedene yük


Sevgi değil mi ki en büyük mülk

Bunu saklamak da, büyük yük

Gönlün akışıdır, asıl özgürlük

Sen, rızan olmayan işten ürk


Varlığını adayıp, aradan çekilmek

Hak neyi murad etmişse eğilmek

Rızasızlık değil mi, akışa set çekmek

En güzeli, rıza ile tevekkül etmek