Yalnızlık nedir diye soruyorum uzun zamandır kendime.

Nedir yalnızlık?

Her yaşananda her geçen zamanda değişen bu cevap sanırım tecrübenin ve yaşanmışlığın ruhumuza bölünmüş hali. En azından bir süredir böyle düşünüyorum. Yalnızlığın ne kadar kalabalık duygular içerdiğini keyifli bir Ankara akşamında anladım. Dışarıda yağan kar, bu gri ve kasvetli şehri beyaza bürümüş ve insanların ruhlarına neşe katmıştı. Sokaklarda çiftler, çocuklar, insanlar bu mutluluğu kahkahalar ve aşkla karşılarken yalnızlığın vermiş olduğu huzur ile dışarıyı seyrediyor ve kahvemi içiyordum. İşte o an gelen yalnızlığın diğer bir duygusu heyecanlı ve huzurlu yanımı bastırmış ve bu güzel görsel karşısında yalnızlığın acımasız yüzünü bir anda aklıma koyuvermişti. Ben yalnızlığın ne kadar can yakıcı olduğunu karlı bir Ankara akşamında tanımıştım…