Karşılıksız sevebilsem

Severdim ilk Ankara’yı

Sarmamış olsam anılarımı defter kaplarına

Kanmazdım orijinal kapaklarına

Gezerdim Karanfil’le Olgunlar’da 

Tekrar bir kitap tezgahında

Bakmazdım beş tanesine yirmi beş abla korsanlarına

İnanmazdım bir tane de benden olsunculara

Geçenlerde duydum 

Şaşakaldım Orman Çiftliğiʼnin fabrikalarına  

Herkes sarhoş olurmuş meğer biralarına

Yıllar geçmiş tabii şimdi üstünden

Bugünlerde herkes biraz çakırkeyif malum yalanlarına

Gelmiş olsam

Yüz yıl önce filan

Etmezdim illallah devrin muhafazakar ayyaşlarına

İçerdim Özgür liseden dostum yanımda

Bahsederdik Bulantı’dan 

Bellemiş olurdum Jean Paul Sartre’nin doğru telaffuzunu çoktan

Geçenlerde okudum

Kuyucu çırağı Yusuf’un yazgısını

Unutamadım hâlâ kaçışını 

Bilmiş olsam

Acılarıma gebe bıraktığımı

Boyamazdım saçlarımı kırmızı

Terk etmezdim kendimi kuyunun dibinde bir başına

Ama olur da

Gelirsem tekrar buluş benimle 

Küçük tiyatronun merdivenlerinde 

Dolaşalım tenimizin mermerine

Boğarsa yasaları

Gideriz Kızılay’a

Sıvazlarız yalnızlığı

Uslanmalar çökmeden bir daha

Postallarımı yanıma alacağım

Parkam bizim lisenin bahçesinde 

Hatırlamazsam yerini 

Vardı ya

Gizlice sigara içtiğimiz ağacın dibinde

Ha bir de 

Görürsen yolda gençliğimi 

Sen de sev onu bu sefer e mi?

Yürümesin üzgün eve

Gülmek zor gelmesin kapıda bekleyen annesine