Basite yenilebilen ve bunu güç sayan biri olarak:
Olumsuz güne duyumsuz eylemler kurulu
Hiç uluslu göç etmeler, gitmeler hep durmak gibi
Dilimde bulmak gibi içimde olmayanı ve
İnanmak zorunda olmaya demirleyip
Ölümün varlığını unuturca
Bir anda bir sevinç doğruluyorum gibi
Buna gereğim, yok, mecburum
İmkanım yok üzülünce oturuşumu değiştiriyorum
Bu hiç iyi değil.
Denizin bile sınayabildiği ve bunu büyü sayabilen biri olarak
Doğruluyorum sevince mecbur
Gayretle kasıtla mecbur görüyorum
Bir odaya dönüyorum biz hikayesinden
Ben geldim, ben kaldım, ben oydum içimi
Düşünce kalkmıyorum bir süre, yalan söylüyorum
kendime zaferim bu, uluyor çünkü
Duruşum rahatlığını yitiyor odada kendimken
Bunu itiyorum, buna yazıklar olsun diyorum
Bir yangına çıplak el dalıp çağrışım arıyorum
Kendim adlı şüpheli kaosun zaferi:
Oh, fikrimi buluyorum
Kimlik soruyorum zafere:
Yaşamak güzeldi:
Endişeden iyileşmek:
Hafızadan uyanmaktır. Mı?
Bu ne kadar iyi olabilir ki?
Belki de değildir
Suya benzerdir, belki zafer, örneğin
Bir hatayı yaşamak çok boyutlu gibi
Hayatı yazacakken
Ya her şeyin çok anlamlı olması
Yönetilme gerekliliği saniyenin
Hiç iyi değil
Bir şiirin didaktik tavrı, içinde şiir geçmesi şiirin ve bunu sürdürmesi
Kime neyse zaman,
Ve biliriz ki, her ve şey, biliriz ki, salınır, o, zaman
Süzülene denge sorulmaz
Gerçek niye ve neye tartılır
Neyin dengesini bozar ve
İhtimal ihtimal dokunur ömür
Denmez çünkü bu
Hiç iyi değil ben
İki anlamlı görebiliyorum
Düşünce, hız, coşkulu endişe
Düşmanlığı çiçeğin rengi çok diye
Kokusu yok diye bir cengin
Gürültüsü yok, niye
Olmaz sanılır
Sakin deri kaçmaz mı
Bir göz ki bir bakış bir durağı bir oyuşun
İçe içe oluşun, çok kişi olmaya
Yoğruluşun, çok öğreten kurtuluşun
Detayı hep çok buluşun
İcadın değil buluşun
Titremeden ölümü kağıt gibi buruşun
Hiç iyi değildir, kesin
Her şey çok anlamlıdır, kesin!
Yapabildiğim şeyler korkusundan
Son zamanlar hep bundan mı
Kapıdayım, karşılıksızım olumlu anlamda değil
Anahtarını taşıdığım, eve benzemiyor
Hangisi daha kötü diye hiç
Sormuyorum bir şeye:
Bu daha iyi olabilir mi?
Bu hiç iyi değil.
Bir anda balkona çıkıyorum, geceliyim
Gecedenim, karanlığı
Sisli sarı merakı, aya sevinci
Yüz gevşeteni, şeyleri ve
Hiçbir şeyin yetmediği, şeyleri
Bilinen gün, sayılan dün, havalı anı
Değişim öğreten merak
Saf mı saf, dik alası
Korkuncu ezberlemiş yüz
Haklı bir yüz
Bunu çok görünen birinde bulamazsınız
Bu hiç iyi değil.
Niye bu kadar biliyorken bu kadar bilmiyorum ve niye büyüyor bu
Ne'ye dönüşüyorum
Bir soru cümlesi olarak değil
Gerçeği ne bozuyorsa ondanım hep
Var çok, ben azım yine ve niye
Normale güvenmiyorum
Üretilirken dahlim olmayana
Kuralsa da uyamıyorum niye
Uyanmayı seviyorum uyarmayı
Hayırlı cümleleri en çok sevmem beni
Evet demekten korkmaya çağırıyor
Bu hiç iyi değil.
Yeni bir iyi bulma zorunluluğu, perde
Başlıyor
Ben ve herkes
Zorunlu, durmalı, şahit, olmaya
Çünkü elinde çağ yangını bir çocuk
Yemin etmeyi öğrenmiş bir çocuk
Şehirde gezindi dün, görüldü
Hep aynı ceketi sürdürdü ama
Yüzü bile vardı, elleri bile vardı, arıyordu her şeyi büyümüş gibi,
sıradanı büyüymüş gibi duyuyordu
Ve türlü insanların yüzüne bakıp
Duvarlara kayalara kuşlara bakışlar
Takıp, çekip hikayeyi aklına
Rüzgarın tavrına doğru şöyle diyordu
Bana doğru koşan bir şeyden kaçıyorsa
Bunu görebiliyorum
Bu hiç iyi değil.
Bektaş Şenel
2023-07-02T17:15:06+03:00Varlığınız için hepinize ayrı ayrı çok teşekkür ederim arkadaşlar. Eksik olmayın.
Mai Nixie
2023-07-02T14:16:45+03:00💜
Kevser Karakaş
2023-06-05T23:52:07+03:00Anlamların, sesin, çok bakışların, iyi ve farklı konduruşların. Hepsini bir arada görmek yüzümü soğuk suya sokmak gibi. Bu hiç iyi değil, dostum. Deliliğin daim olsunmuş.