Saklı bir iz görülür öfkenin arkasında
Çevresi yaz yağmuruyla ıslanan yanaklarda,
Bulanıktır gördüğü korkutulmuş olanın, yüreği hep bekler
Yuvarlak başlı mor çiçeklere gökten bir buhar düşerken
Bir iz belirir yüzeyinde kavuşamayanın
Saklı ve çirkin bir iz görülür eşyanın yüceldiği bir kitapta
Gözler güçlü bir tutuş gibi heyecanla kapanırken gün biter
Bir kavrayış doğumun nemli olgusuna ve ilk kızaran ne varsa…
İlkbahar taze akşamsefaları doğurur yağmurla büyütür onları
Umuda özel bir suçlulukla ve polenlerin uçuştuğu zamanda açığa çıkar ihtiras
Ah anın içinde bağımsız olmak ve kavrayış işte kokuyu çevresinde toplayan bir insandan,
Sürünür burgaçların etrafında başlangıcı koparılan bir adam sürünür canhıraş
Ve uygun bir besteyi anladığına bağlar kader yeni yaralarıyla onarır onları.
.
Ve durur önce bakış, uzağa yapışır
Başka yerler vardır yakınlarda üst üste gelen yıkıntılar
Gibi bağımsızdır ondan: hiç bağırmayandan ve durur önce kan, durgunluğa alışır.
Karar alanın gününü anlatıyorum, her kitaba aceleyle kapananın
Herkesle dakikalar içinde tanışmak ve onları anlamak isteyenin gizli bir gününü…
Mevsim ayarlanmalı ve bazı köşelerin kokusu kısılmalı ki yeri belli olmasın bazı şeylerin.
.
Aldırmamak!
Sevgiye doymuş olanın mürekkebi
Psikoloji ve biyolojik bir iz karşılaşıyor her gün
Her gün şakayla karışık yağmur sızıyor çatılarımdan
Ve anlıyorum gölge vaktinde herkesin bir çöplüğü olduğunu
Herkesin özgürleştiği yerler farklı her kesin şeyin ezildiği…
Biliyorum bir erkeğin kalan son duygusuyla hareketleniyorum aralıklardan
Kapanmayan son deliklerimden bakıyorum yıldızlara
Ve son ve sonun suskunluğunu görüyorum geçmişin kokusunda
Hani birkaç kişinin anlayabileceği miskin ölüm simgelerini...
Bir misal vereceğim ah onu edindim yavaş yavaş
Ah yavaş yavaş bir misal vereceğim şiirsel cümlelere içkin,
Verilmiş bir sözün yerine getirilmediği bir pişmanlık ağırlaşıyor
Bir an var hiç gitmiyor aklımdan ve hiçbir konuya bağlayamıyorum onu
Anlamsızlığın niçin olduğunu ve mutluyken niçin aniden durduğumu anlıyorum.
Ve beklenilmeyen bir mimiğin açığa çıkışını benden, beklenilmeyenin doğuşunu
Uzaklaşıyorum, hiçbir şeyi başta öğrenmediğimi bilerek yakınlaşıyorum uçurumlara
Kızaran hücre çeperlerimi bir görebilseydim ah bende oluşan yeni yerlilerin yanışlarını
Bana göç eden insanlara sevinçle tasarladığım köprüleri yıkabilseydim diyorum.
.
Bir ses yarattım içimde, yeni. Ona alıştım ve kavga bitti.
Diliyorum