ve zalim bir gecede
metruk bir anda
ay susmuş şehirde
köpekler sadece
bir de akşamsefaları
duvar diplerinde
bir anne, bir çocuk
el ele
adım adıma
yaşam ölüme
iyi kötüye
can canana karşı
ve bir eli tutmuşsa çocuk
ardına bile bakmaz
ne olacak diye
bu bir anneyse koşar ölüme bile
oyun diye
fakat ölüm bile çekinir böyle gelince
ve çocuk sanır ki
karanlıktan tavşan çıkacak
ölümün oyun olduğunu düşünür
düşürmez elinden ayıcığını
rengarenk düşlerinde hep ışık vardır
ve fakat karanlıkta
korkmaz mı çocuk
soğuktan ayazdan
Azrail'den
acı bir frenden ürktüğü kadar
ve bir evlat ölürken
anne de ölmez mi
terlemez mi elleri
kilitlenmez mi
kirlenmez mi gözleri
ve nefes nefese kalırken baş başa
nefesi nefesine
bulaşmaz mı evladının
yüreği çatlamaz mı
ve bir tazyikle abanırken bir beden bir bedene
daha sıcak kana alışmamışken kemikleri
bir çocuğun canı yanmaz mı
izleri kalmaz mı kör taşların papatyalarda
son bakışına hapsolmaz mı anne çocuğunun
ve nasıl dayanır bir anne
evladının son çırpınışına
bir damla gözyaşında büyüyen krizantem
nasıl...
ve bir kız çocuğu sanır ki
karanlık oyuncağından bir tavşan çıkacak
ölümün de bir oyun olduğunu düşünür
şaşırmaz kapanırken gözleri
sonsuz bir aydınlığa