Karanlık bir şehrin

Avare sokaklarında

Kaybolan çocukluğumu arıyorum.

Dağ, taş, ova derken

Bulamadığım çocukluğumu

Annemin kalbinde ağlarken buluyorum.


Öyle bitkin, öyle yalnız kalmışım ki,

Çöplükten yemek arayan kedi misali.

Karnım bir şekilde doyardı bu dünya telaşesinde,

Bir damla sevgiye açmışım meğerse

İşte onu bir türlü doyuramıyorum.


Yaş aldıkça, yollar uzadıkça

Büyüyor yalnızlığım.

Benim tercihim miydi,

Yoksa itildim mi o yalnızlık denen illete.

Zorunda bırakılmanın

Ağrısı aktı yıllarca şakaklarımdan.


Bir anne eli değsin istedim

Ürperen saçlarıma.

Tarasın

Saçlarımın en yıpranmış halini

Beyaz sabunla yıkasın yaslı bedenimi

Kırk tas suyla yıkasa da

Açtığı yara oluk oluk kanar durur

Ben yıka derim

Sen yine yık/arsın

Derin duygularımı acıtarak.


Bağırabilsem seni

Bağırabilsem.

"Anne" kelimesindeki öfkeyi kusabilsem

Belki huzura erecekti içim.


Bir gençlik geçiyor

Gözlerimin önünden

Kirpiklerim düşüyor yere

Ağlayarak izliyorum olanı biteni

Sevgilerimi,

Aşklarımı,

Masumluğumu,


Ve


Yarım kalmış bir sevdanın

Çığlığı asılıyor

Kızıla boyanmış beyaz çarşafın üstüne.

Kızlığımın ürkek bedeni yağmalanıyor

O kara gece de

Karabasan gibi kalbime düşüyor hüzün.


Ben şimdi hangi yanıma

Kızıp yanayım ki

Bir kalp kayıp gitti bedenimden

Yerini koca bir boşluğu dolduran buzdağı aldı.


O kadar çok özlemler biriktirdim ki içimde

En acılı olanı da

Senleyken senden uzak kalmaktı.

Savrulup durdum solgun yapraklar gibi

Bir o yana, bir bu yana.

Ne zaman üşüdüğümü hissetsem

Bir ağaç kovuğuna sığınırdım

Küçük bir serçe gibi.

Ağaç bile onca kuşa yuva olurken

Bir türlü sen nereye ait olduğumu hissettiremedin.

Soğuk kaldı yüreğim,

Kışlarda kaldı mevsimlerim.


Ah...

Bir anlayabilseydin beni

Güller açacaktı

Gönlümün sahra çölüne dönmüş yerlerinde

Anlamadın ki!

Dinlemedin de beni.

Anlamsızlığın kalabalığında boğuluyorum şimdi.


Oysa

Anne

Anne kurtar beni bu öfke nöbetlerinden

Şizofren bir kadın gibi görünmek istemiyorum artık

Demeyi o kadar çok isterdim ki

Sana sarılıp güven kokusunu çekmiş olsaydım eğer

Belki de olmazdı bu kadar kamburumda delik deşik.


Saatler ve takvimler

Kimsesizliğin nabzından atarken

Yeni bir ben yarattım kendime

İçimdeki azılı yalnızlığıma eş olsun diye.

Anne kelimesini yasakladım dilime.


Ben en çok anne kelimesini

Çocuklarımın ağzından dökülürken sevdim.


Eğer bir gün senden önce ölürsem

Senin kalbine gömsünler beni.