Anılarım siliniyor ve bunu engellemek için elimden hiçbir şey gelmiyor. On üç yaşından sonra yaşadığım hiçbir şeyi hatırlamıyorum. Acılarımı hatırlamıyorum. Mutlu olduğum anları ya da ağladığımı hatırlamıyorum. İnsanları siliyor zihnim kendi kendine. Her şeyi unutmak istiyorum ama bu çok korkunç. Her şeyimi anneme anlatmak istiyorum ama anlatamıyorum. Zihnim annemi siliyor. Annem beni anlamıyor. Haykırmak istiyorum. Çok fazla şey söylemek istiyorum. Anne yemin ediyorum ki seni çok seviyorum. Ama biliyorum ki ben haykırsam sen beni duyamazsın. Anne ben ölüyorum dediğimde bana inanmazsın. Beni anlayamazsın. Işık hüzmelerinden yaratılmış mükemmel bir kadınsın sen. Ben ise gerçekten dünyanın karanlık tarafında doğurduğun, sonrasında kendinden uzağa fırlattığın hiç kimseyim. Anne yemin ederim hatırlayamıyorum seni. Bana eziyet ettiğini hatırlıyorum ama öptüğünü hatırlayamıyorum. Neden anne? Neden beni sevdiğini söyleyemiyorsun? Anne, sevmek nefret etmekten daha kolay değil mi? O zaman neden beni sevemiyorsun? Her şeyi geride bırakıp kucağında olmaktan başka hiçbir şey istemedim. Saçlarımı okşayıp bana şefkat göstermen için neler vermezdim. Beni bir kez olsun severek öper misin anne? On altı yaşında aptal bir çocukken de sevsene beni. Sonra büyüyüp sakallarım çıktığında bir daha sev. Sonra kocaman adam olduğumda bir daha sev. Çocuklarım olduğunda ve yaşlanıp koca bir moruk olduğumda tekrar sev. Beni hep sev anne, olur mu? Hep öp beni. Senin sevgini hissedememek beni öldürüyor anne. Çok geç kaldın beni sevmek için. Bana canım oğlum demek için çok geç kalın. Ben kendi kendimi yetiştirdim anne, kocaman adam oldum, peki sen neredeydin? Güçlü olmaktan çok yoruldum anne. Tek başıma dimdik durmaktan çok yoruldum. Şimdi zihnim kendini savunmak için geçmişimi siliyor. Sen de geçmişte bir yerlerdesin. Seni unutmaya çalışıyor, neden anılarımdan birinden çıkıp ben buradayım diyemiyorsun? Neden seninle olan güzel bir anımdan çıkıp ellerini uzatamıyorsun? Bana dur der misin anne? Geçmişini silme, ben seni saracağım, her şey geçecek, iyi olacağız der misin anne? Yalvarırım söyle çünkü o kadar ihtiyacım var ki sana.
Anne lütfen beni sever misin, yoksa yemin ederim kendi kendimle olmaktan kafayı yiyeceğim. Anne, neden diğer çocukların anneleri var da benim yok? Anne, neden diğer insanların anneleri onları seviyor? Ben neden sevilmiyorum? Yemin ederim seni hep hatırlamak istiyorum. Öyleyse neden antidepresanlarım seni siliyor anne. Yoksa sen kötü bir anne misin? Yoksa sen benim akıl hastası olmamda en büyük sebep misin? İnsan nasıl ulaşır annesine? Bağırsam duyar mısın sesimi? Öper misin beni? Ne olur öp. Bir kez okşa daha önce hiç yapmadığın gibi. Seni ölesiye seviyorum ve ölüyorum da. Sen de ölüyorsun anne. Beynim iflasın eşiğinde. Anılarım yok oluyor anne. Ben yok oluyorum. Hoşça kal der misin anne? Bir kez olsun beni güzel uğurlar mısın? Bunları yazarken canım o a kadar çok yanıyor ki. Keşke diyorum, keşke hayatım güzel olsaydı da bunları yazmak zorunda kalmasaydım. Keşke sen biraz beni sevseydin de ben de kimsesizlikten yazmaya başlamış olmasaydım. İnan, beni biraz sevmiş olsan şu an cehennemde olmazdım. Üzgünüm anne, keşke beni biraz sevmiş olsaydın da ölmüş olmasaydım.