Ah be çocuk! Sen ülkenden sürgündün. Mahallenin çocukları kendilerini oyun parklarındaki salıncaklara bırakırlarken! Bir anne gibi olmasa da baban sana dokunurken. Ve senin saçlarının okşanmasında kavuştuğun huzura ererken.
Dışarıda annesinin kucak açtığı çocukların sesi sarsıyor pencerenin camlarını... Rüzgarın uğultusu, annenin yokluğunun dayanılmaz zorluğunu aklına doğru getirirken kucaklaşıyorsun, sana dair elinde olan ne varsa... Sarılıyorsun. Ve hüznün koynunda annesiz kalmış, en umulmadık zamanlarda bir anne sesiyle kanayan umutlarına... Ve babana... Babanın sana annelik yapabilmek için gösterdiği çabalara.
Bilahare, dışarıda akıp giden gecenin karanlığına dalıyor gözlerin. Üşütüyor tenini rüzgar... Uyuyamıyorsun... Anneni düşünüyorsun. O her cefaya göğüs geren ve seni kimseye muhtaç etmeyen anneni. Dağarcığındaki tek tük kelimeler birbiriyle yarışırcasına ardı ardına geçiyorlar gözlerinin önünden. Anne neredesin, diyerek haykırmak istiyorsun, tüm annelere duyurmak bu sesi. Ve baban seni nasıl avutmalıyım diye düşünürken bir köşede. Avazın çıktığı kadar bağırıp sinene çekiliyorsun. Odan karanlık, gözyaşların aydınlatıyor etrafı.
Ah be çocuk!
Sen annesiz mi kaldın? Mahallenin çocukları kendilerini annelerinin şefkatli kollarına bırakırlarken! Bir anne gibi olmasa da baban sana dokunurken. Ve senin saçlarının okşanmasında kavuştuğun huzura ererken...
Sen annenin ilk göz ağrısıydın. Uzatırken sana ellerini ve kendine doğru sımsıkı çekerken. Mutluluğun kısa anlarını paylaştığınız iki oda bir salonda! Daha yeni dördüncü yaş gününü kutlayan birine yaraşır bir sancı değildi bu, acıydı seni kasıp kavuran.
Sen erkenden büyümüştün. Yaşıtların annelerinin gözünde hala bebekken. Ve sen çocuk, annesizliğin verdiği yalnızlıkla büyüyen diğer çocuklara can verecek masmavi gözlerin, içindeki yangınlar olsa da sen çocuksun! Mahallenin çocuğu! Bir anda büyüyüp olgunlaşacaksın bu acıyla. Ne çok hayallerin vardı, anneyle başlayan...
İşte bu yüzden çocuk, yatağına yatmadan önce bildiğin tüm duaları oku. Üşenmeden yap bunu. Anlat annene olan özlemini onlara ve inan gözleriyle seni daima takip ettiğine. Gözleri. Teninin yasemin kokusunu. Ve seni sarıp sarmalayan güçlü kollarını... Ve onun bir melek olup cennette oluşunu.
Biliyorum artık, dayanılmaz olacak zaman
ama bilmelisin ki annen seni uzaklarda da olsa koruyup kollamaya devam edecek. Milyonlarca kez duaların kabul olacak ve rüyalarını süsleyecek.
Dipnot: Çevremde küçük yaşta annesini kaybetmiş bir çocuğun gözlerinde hissettiğim acıyı kaleme almak istedim ve sonuç. Annelerimizin kıymetini bilmek dileğiyle. Herkesin annesine selam olsun. Annelerimizin ellerinden öperim. <3