1 Aralık, soğuk iyiden iyiye hissettiriyor kendini. Soğuğun getirdiği o dinginliği ve sessizliği hem çevremde hem de zihnimde görmek beni rahatlatıyor.


Bu gece biraz okumaya çalıştım, bir ödevim için okuduğum makale öz-olumlama teorisi ile alakalı ve okudukça bir kere daha fark ettim ki kişinin onun doğrulayan bir çevresi olması, destek görmesi ve her şeyden öte kendinin değerlerinin farkında olması ve bunu kendine de fark ettirebilmesi hayattaki memnuniyetini sağlayan en önemli kriterlerden. Yine dönüp dolaşıp sevgiye, değere ve fark edilmeye geliyoruz.

Hayattaki bazı temel şeylerin, kavgalarımızın, dertlerimizin ve de hayallerimizin temelinin sevgiyle kesişmesi beni hem çok korkutuyor hem de rahatlatıyor. Korkutuyor çünkü sevmeyi henüz öğrenemedim, rahatlatıyor çünkü bir öğrensem ruhum nasıl da ferahlayacak.


Aralığın müziği: ayishighinda


Aralığın kitabı: coşkuyla ölmek.

Yazmaya başladıktan sonra biten ilk kitabım Şule Gürbüz’den Coşkuyla Ölmek oldu. bazı kitapların bende zamanı oluyor, bu kitabı da üç sene öne alıp başlamış ama zihnimde ve duygularımda bir karşılığı olmayınca bir gün olur diye bekletmiştim. hiçbir şey anlamamıştım o zamanlar. insan anladığını sevebiliyor, insan ilişkilerinde de böyle.


Aralığın filmleri:

Üç Renk Beyaz, Krzysztof Kieslowski, 1994

Üç Renk Kırmızı, Krzysztof Kieslowski, 1994

Üç Renk Mavi, Krzysztof Kieslowski, 1993

Dr. Phil Stutz (Netflix), 2022

Holy Spider, 2022


Yakında bir yolculuk beni bekliyor. Bana iyi gelmeyen tek bir yolculuk olmadı şu ana kadar. İçim kıpır kıpır.


Mubi'ye üye oldum, aile ziyaretinden dönünce bu aya film yorumları da gelir belki!


Köye çıktık, fidan suladım. Biraz video çektim, annemle babamı, sessizce, arkalarından, o en gündelik ve sakin halleriyle makineme kaydettim ve bu bana o anı donduruyormuşum gibi hissettirdi. Babam odun kırıyordu ve annem ortalığı toparlıyordu. Aralık olduğundan keskin bir soğuk kapıdan giriyor, kapıda yemek veririz diye bekleyen bir sürü köpek.


Seramik kursuna başladık Kübra'yla, el işlerine dair sonsuz ilgim ve hassasiyetimin oluşu beni hep heyecanlandırıyor. bir kupa, bir de tütsülük yaptım.

Zamanı hissetmeyi bir süreliğine şaşırtıcı derecede rafa kaldırmak iyi geldi. üretmek benim tutkum.

Çocuk kitabı resimleme atölyesine katıldım ve devam edemedim. yaptığım zaman çok mutlu edeceğine inandığım şeyler gerçek olduğunda ve tahmin ettiğim gibi bir his vermediğinde hayal kırıklığım büyük oluyor. Sonrası tabii anlam ve yolum neresi sorgulamaları… Fakat bugün bununla alakalı güzel bir şey okudum: Kierkegaard demiş ki: “Hakikat birey kendini eylemde ürettikçe ortaya çıkar.” Yani aslında yolda olmakla anlam ve yol bulunur, anlam deneyimlenerek anlaşılabilir.


Aralığın yemek mekanı önerisini de yapayım: Hadramut, Fatih, İstanbul.


Kafe önerisi de gelsin bir de: Brew Coffe Shop, İstanbul'un en güzel konumlarından birinde, Sirkeci’de. Yeni Camii'ye çok yakın. Gitmişken yakın zamanda restorasyonu biten camiyi de ziyaret etmelisiniz, çok güzel bir iş ortaya çıkmış