Geceleri dolaşmak seninle yetim sokaklarda, yaşamın tam ortasında seninle zenginleşmek

Çekik gözlerinin her okunda kalbimin genişlemesi giderek titrek

Ellerim tam sınırında dururdu ellerinin, tutup çekemezdi Batı’dan çekinerek

Bazen çarpışırdık yürürken, ben köpekten korkardım yanında üzülerek


Yıldızlardan bahsederdik, ben onların farklı olduğunu söyleyerek

Gelecekte senin için yer ayırırdım yaşamımda acele ederek


Sense inanmayarak bir sigara daha yakardın

Sigarayı kıskanırdım zaten, ruhuna girerdi hep

Güldüğünde her seferinde ütopyamda bulurdum kendimi

Gülmek seninle bir fiilden fazlası

Senin bana güldüğün zamanlar altın çağım başlardı

Yürürken kuğulaşırdın, bembeyazdın, inceydin

Altında kaldırım değil de göl varmış gibi süzülürdün içimden

Senden ayrı uzak yıllar benim geri kalmışlığım, yaptığım Orta Doğuluk

Ruhumun teknolojisi gelişmeli çözüm biraz daha yanımda kalmanda

Ben biraz dengesiz, ya göklerde ya mezarlarda

Ölçütüm senin tavırlarında


Ben seni kendi ellerimle yıktım ya da sen benden göç ettin

Bereketli olan o topraklar artık yeşermedi

Bakışlarınla vurgun yaptığım bu hayat

İçimde ukde kalacak yarım bir roman

Sen, giderken ormanlarımı yakan kırgın rüzgar

Kutuplarda içimi söndürmeye çalıştım dilimde çığlıklar


İşgal oldum gözlerine

Kalbim talan edilmiş, kılıçtan geçirilmiş tüm halkı

Antik Yunan’da bu konu biraz tartışmalı

Gidişin bir millete bedel oldu, tek kalan şey artık keder


Ben belki sakat bir insanım, seni kırdım

Fizyoterapi belki kalbini ayaklandırır dediler kandım

Gitmek kapına hasta olarak yardım istemek

Senin beni bir gündür görmemen

Kapı ucundan reddetmen, benim düşmem ve kanamam arafa doğru


Ben dünyanın açılmayan tek kapısı

Çilingir tanrı ve seni yaratışı

Kapıyı açışın, önünde duruşun ve aralıkta bırakışın

O kapı hep yaslıydı.