Gitmek istiyorum, her şeyden, herkesten ama en çok da kendimden. Vakit öyle vakit ki kendimi tanımıyorum, ne istediğimi bilmiyorum, hiçbir şeye heveskâr davranamıyorum. Ne oldu bana? Ne eksildi hayatımdan? Ne istiyorum ben? Huzur mu, mutluluk mu? Ya da rahatlık mı? Sahi, ne istiyorum ben… Kaybolmam gerekiyor belki de. Kaybolursam her şey düzelecekmiş gibi. Düzelecek olan şeyler ne, onu da bilmiyorum... Bilinmezler içinde boğuluyor düşüncelerim... Bir yardım eline muhtacım belki de... Ama gelecek olan yardım ellerini elimin tersiyle de itesim var... Neden düşünüyorum, neden kendimi bir arayışa sürüklüyorum? Bir arayış içinde sürüklüyorum kendimi ne aradığımı bilmeden... Sizin kendinizi tanımadığınız zamanınız oldu mu? Şu an ben o zaman dilimindeyim, kendimi tanıyamıyorum... Bu ben değilim. Bu düşünceler bana ait değil... Düşmüşüm bir uçsuz bucaksız ormana, yol belli değil... Ayaklarım yalın bir şekilde kendimi arıyorum... Arayış belki de eski yaşantılarımdır... Arayış ve kayboluş arasında sürekli gidip geliyorum, aradığım kendimi bulursam haberiniz olur, kayboluşa erersem eğer….
Arayış mı? Kayboluş mu?
Yayınlandı