Biten, yiten başlangıçların. Sen de her günün doğumuyla bir diğerine uyandırıyorsun kendini. Bu sefer farklı olabilir diyerek. Bu yeni, kıyas götürmez. İnan, düşle, olumla. Ne çok kabulle ne çok arınmayla başlanan yeni. Sonra bir dolanıyor ayağına nasıl ya yine mi, hani farklı olacaktı derken buluyorsun kendini. Ne zor gelirki insana, inanmayı bırakmak kadar. Hayal kurmaktan vazgeçmek, umudunu yitirmek…

Belki de bırakman gereken beklentilerin. Sadece ne getirecek zaman, ne öğretiyor sana. Bu merakın izini sürmek. Vazgeçtiklerin peşinde koştuklarından daha kıymetli. Geride bırakarak ilerleyebiliyorsun. Her bir adımınla her bir karışı geride bıraka bıraka. Ama orayı deneyimlemenin verdiği mutlulukla. Geçtin bu yollardan. Biliyorsun. Bilmediklerine doğru emin adımlarla. Yalnız değilsin. Tek yolcu sen değilsin. Yolun kimlere denk düşecek. Neden karşılaştın bilmiyorsun. Ama adımladıkça öğreneceksin. Sadece devam et. Durup yorulmaların, soluklanmaların da yolculuktan. Keyfini çıkar. Korkmanın da heyecanın da mutluluğun da…

Tüm duyguların seni bütünleyen renklerin. Neden şimdi bu demeden. Şimdi bu, diyerek kabullen. Kendini, hislerini kabullen. Kalbini ve zihnini yolun sana getireceklerine aç ve merakla adımla…