Minik çiçeğine, diz çökmeye kalktın.
Tırnaklarından önce aşındı toprakların.
Yarına iki saat, sonsuza bir gün kaldı
Birlikte son günümüzmüş gibi
kıvırcık saçlı güzel kadın, gitti...
Argadini Alexandre, Argadini!
Teninden mevsimler geçti,
baharın gelişi seni üzmedi
belli ki
gidenleri göremedin.
Oralar öyle yeşil, öyle mavi
bir kar tanesinin işi
yalnızca erimek değildi.
Dünyanın dönüşü seni üzmedi
belli ki
dönmeyenleri henüz görmedin.
Gölgedeki adam, satın alınan kelimeler
mavi deniz ve siyah elbiseli şairler
Tamamı isteniyordu fakat geleceği yarımdı
Ben, sürgün hayatı ve yalnızca
yalnızca kendi ayak seslerim
Kalabalık dileniyordu fakat içeride yalnızdı
Yabancı, karşı pencereden ses verdi
Bilmemek seni üzmüyordu
belli ki
henüz şarkıyı duymuyordun.
Mavi deniz, beyaz elbiseli şarkıları
bir gün, sonsuzu müjdeliyordu.
Beden mevsimleri geçirdi,
beyaz elbiseli şarkı bitti,
ve sarı saçlı çocuk söyledi;
Argadini Alexandre! Argadini...
Jean Valjean
2 yıl önceÇok hoş bir şiir. Tebrik ederim.
Tutku Silahtar
2 yıl önceBilmemek seni üzmüyordu
belli ki
henüz şarkıyı duymuyordun...
Çok iyi.
Kenan Birkan
2 yıl önceKendi içinde coşkun, anlatacakları olan bir şiir. Ritmi gayet yerinde ve şiire çok uygun. Beğendim, çok hoş bir şiir. 👌🏽👌🏽