Denizin dibinde keşfedilmeyen türler yaşar

İnsan da ancak keşfedebildiğine yüzer

keşfedemediğinde boğulur

ben yüzme bilmezdim

yüzme bilmeden gelirdim sana

boy verirdim gözlerinde

bir balık vermezdin bana

hayır derdim ben bir kedi değilim

karnı aç kedinin balıkçı ile ilişkisi hiç değil

ben tokken de gelirdim sana

sen oltanı atar, bensizlik çekerdin

ben oltamı atar, sensizlik çekerdim

kordon boyu şakırdın

yeni doğan kuşların muallimi olurdun

sesinin büyüsü olta atardı galaksiye

melekler inerdi şarkılarını dinlemeye

cinler kulak kabartırdı okuduğun ayetlere

kâfir cinlerin secdesi olurdu sesin


Kasetimin arka yüzünde

çalması yasaklanan şarkılar gibi saklardım sesini

kıskanırdım, unuturdum gerçekliği

sana geldiğimde yazıyordu oysa kapında

asansör kabinin görmeden adım atmayınız!

kazanamayacağımı bildiğim savaşlara soktun beni

bilmek tahtakurusuydu Pinokyo ömrüme

girmesin diye bir peri kızı koynuma

gündüz ördüm, gece söktüm örgümü

Penelope sadakatten, sadakat benden aldı anlamını!


Aşkın anlamını doğurduğunu sanan etmesin topluma mâl,

bırakın şekil bulsun her bedende, bedeni olmayan

hangi aşk şiiri mutlu bitmiş?

şiir girmesin aramıza

yazılmasın aşkımız bir satır başına

yazılan bitmiştir

mutluluk yazdırmaz seni bana

şiiri olmayan bir şair olsaydım da

tek kişilik bir yatağa sığdırsaydık efsanemizi

ezberi bozulmuş bir üniversite sınavı olsaydık

cevabımız bulunmasaydı şıklarda...

en kötü E: hiçbiri!