Yırtık gövdesi üstünde
damıtılmış gözyaşları yapışık
kabuğunda çığlıyor hırçın serçeler kabaresi
Fideleri çıplak, tıraşlı herkesten
Yel hoyrat
Badem bıyıklı beyefendilerin beyhude kıskançlığı!
Hey Hak!
Dokunamayacak artık hiçbir akşam
semaya kılıçtan dalları
Siyahında gizli sarhoş nâraları,
kol kesikleri,
antibiyotik küspeleri
çadır kalıntıları
özgürlük çığlıkları
çocuk cesetleri,
ekmek kırıntıları,
Gece ışık toplarken koynuna
Kahve bir akıntı ıslattı aksak yoncaları
Uranos’un yosmaları pervasızca gülüştüler
Mavi sirenler kızlığını bozdu bu kentin.
Gelincikler sarılı kökünü söktü köstebekler
Geldiler, çok dövdüler belki pek bi sevdiler kızılı
Sokak piçlerinin son türkülerini
Gargara yapıp betona tükürdüler.
Kundağında düğümlü serçelerle, sazların fısıltısına iliştirdi giderken kavgasını.
Yıldızları kıskanır, ağlar mavi saat zamanları.
"Bir gün, köstebekler gittiğinde bu kentten, göreceksin sevgilim, dallarım kubbene yetişecek."
"Bir gün, köstebekler gidecekler."
Kaya Görgüner
2022-02-10T12:55:56+03:00Teşekkürler Poyraz. Kaleme alalı 7 yıl geçmiş halen okuduğumda bana umutlu hissettirir. :)