Aşk bence tam olarak karşılıklı tamamlanma demek. Eksiklerini karşı tarafından tamamladığın an bir bütün oluşturuyorsun. Hepimiz eksiğiz, aşk bizi bir ediyor. Buna çıkar ilişkisi demek tatsız oluyor ancak sadece bunu maddi şeyler ile bakmadığımızda aslında doğru bir tanımlama olduğunu görüyoruz. Sevgi eksikliğini tamamlamak, eksik yönlerini onunla kapatmak, bir gülüşüyle mutlu olabilmek… İşte bu örnekler daha da çoğalabilir. Karşı tarafın seni mutlu etmeye çabalaması ve başarması bile olumlu bir şeydir senin için ve sen "alırsın." Ama aldıkların verdiklerinden çok ya da azsa bu aşk yürümez ve hayal kırıklığı yaşarsın, yaşatırsın. Burada da "alma-verme" dengesi ortaya çıkıyor işte. Hep sen veriyor ve karşılığını alamıyorsan yorulur ve tükenirsin. Tam tersi durumda da karşı tarafı yıpratırsın. O yüzden ilişkilerin sağlıklı olabilmesi için bu dengeye dikkat etmek gerekiyor. Bir sosyoloji öğrencisi olarak baya bir teori üretmiş gibi oldum konu hakkında ama bunlar gerçekler. Yani dikkat edilmesi gereken hususlar değil aslında matematiği basit. Karşındaki senin için doğru bir insansa eğer bu denge kendiliğinden kurulur ve düzen işler. Ancak zıt biriyle sana göre ortada sandığın gibi bir aşk yoktur ve sende doğal olarak aşktan nefret edersin. Aşk o yüzden kurulan bu bağın sadece sembolik bir ismidir bu yüzden denir "aşk gelip geçicidir" diye. Önemli olan bu aşkı yürütebilmek için kurduğun o sevgi bağını saygıyla birlikte koruyabilmek.