Ona "Haydi 

Savaşa dediler 

Başkaca birşey 

Söylemediler 


Aldılar köyünden 

Davulla zurnayla 

Geride üç çocuk 

Bir eş ve bir ana 


Eline bir silah 

Tutuşturdular 

Ve karşılaştı 

Düşman ordular 


Vurulup düştü 

İlk çatışmada 

Göğsünde bir oyuk 

Üç delik alnında 


"Ey bu topraklar için 

Toprağa düşen" 

Bir karış toprağın  

Var mıydı yaşarken? 



Ataol Behramoğlu, İkinci Yeni Sonrası Toplumcu Şiir anlayışıyla eserler kaleme almış bir sanatçıdır. İçinde bulunduğu bu toplulukta İkinci Yeni şiirinin aksine büyük ölçüde direnme ve isyan temaları göze çarpmaktadır. İkinci Yeni Sonrası Toplumcu şairler şiirin biçimden ziyade muhtevasına önem verip sosyal bir mesaj verme kaygısıyla şiirler yazmışlardır. Onlara göre şiir, toplum bilincini uyaran bir edebî türdür. Bu bakımdan sanatçılar şiire toplumsal bir görev yüklemişlerdir.

Dönemin kurallarına büyük ölçüde uyan Behramoğlu da "Toprağa Düşen" adlı şiirinde kendisini toplumun sesi, sözcüsü görüp yiğitlikle ve kahramanlıkla savaşa gönderilen bir köylünün ilk çatışmada vurulup bir karış toprak için canını vermesini tenkit etmektedir. Bu eleştiri son dörtlükteki: "Bir karış toprağın/ Var mıydı yaşarken?" mısralarında görülmektedir. 


Şiirde geçen: "Aldılar köyünden/ Davulla zurnayla" ifadesiyle bilinçsiz köylülerin savaşa götürülmesini eleştirmesi toplumcu gerçekçilikle örtüşmektedir. Behramoğlu, şiirin bu kısmında ezilen ve bilinçsiz köylünün yanında olduğunu göstererek onun uğradığı haksızlıkları kaleme almıştır. 


Şiirde açık, içten ve anlaşılır bir dil kullanılmış olması şiirin herkes tarafından anlaşılması hedefiyle yazıldığını göstermektedir. Behramoğlu bu şekilde bir anlatımla İkinci Yeni'nin ilke edindiği imgeci ve soyut anlayışla şiir yazma geleneğine karşı çıkmıştır ve dönemin edebiyat anlayışının bir gereği olarak ezilenin yanında durup toplum bilincini uyandıran bireyin eleştirel duruşunu ve özgürlük arayışını yansıtan bir şiir yazmıştır.