Atatürk başarılı bir insan olarak mutluluğu şu şekilde değerlendirip yorumluyor:


"...Herhangi bir kişinin, yaşadıkça memnun ve mutlu olması için gereken şey, kendisi için değil, kendisinden sonra gelecekler için çalışmaktır. Anlayışlı bir adam, ancak bu şekilde hareket edebilir. Hayatta tam zevk ve mutluluk, ancak gelecek nesillerin şerefi, varlığı, mutluluğu için çalışmakta bulunabilir. Bir insan böyle hareket ederken, 'Benden sonra gelecekler acaba böyle bir ruhla çalıştığımı fark edecekler mi?' diye bile düşünmemelidir. Hatta en mutlu olanlar, hizmetlerinin bütün nesillerce bilinmemesini tercih edecek karakterde bulunanlardır. Herkesin kendine göre bir zevki vardır. Kimi bahçe ile uğraşmak, güzel çiçekler yetiştirmek ister. Bazı insanlar da adam yetiştirmekten hoşlanır. Bahçesinde çiçek yetiştiren adam, çiçekten bir şey bekler mi? Adam yetiştiren adam da çiçek yetiştirendeki duygularla hareket edebilmelidir. Ancak bu şekilde düşünen ve çalışan adamlardır ki memleketlerine ve milletlerine ve bunların geleceğine faydalı olabilirler. Bir adam ki, memleketin ve milletin mutluluğunu düşünmekten çok kendini düşünür, o adamın kıymeti ikinci derecededir. Gerçek kıymeti kendine veren ve bağlı olduğu millet ve memleketi ancak şahsiyeti ile ayakta durduğunu sanan adamlar, milletlerinin mutluluğuna hizmet etmiş sayılmazlar. Ancak kendilerinden sonrakileri düşünebilenler, milletlerini yaşamak ve ilerlemek imkânlarına sahip ederler. Kendi gidince gelişme ve hareket durur sanmak bir dikkatsizliktir.”


Atatürk, mutlu olduğunu şöyle ifade ediyor:


 

“Mutluyum, çünkü muvaffak oldum.”