I. (Ertesi Karartı)

Seziyorum ki bir şişeye konmakla mükellef bütün denizler kendine münhasır yollara layık olmayacaklar, yukarıdan şeffaf bir zembille indirilmiş ve indirilirken de bir sokak dolusu küfür yemiş kaderlere saplanıp kalacak. Üstündeki bulutlar kaçabileceği her yere kaçacaklar ve bulutların kaçmasıyla havanın açması, çarşıya uymaz bir hesabın aynısızlığıdır.


II. (Arkası Yarın)

Tümce tamamlanmışlığı tellere sıkıştırır

ve ağız kenarında en az kaç derece sigaranda

gör, kurtardığın her şeyi

tanrı paçasından düşen fırtınadan


III. (El açma)

taşlar ağır sesler çıkarır diyorum, bak ki taşlar ağır sesler çıkarır

avareler basar, afakanlar basar ve susarlar yıllardır sus orucu

kezzaplı bir yüz basımı kan akar ve taşlar ağır sesler çıkarır

kandırdım rab bizi kurtarmayarak sınayacaksa kurtarmasın

ve biz bu sınanımdan, sırıtarak sıkılarak ve daraltılı ciğerlerle çıkalım

(...) yahut da mahşerin en kalabalık yeri bilmiyorum 


ama bir yerde o hırıltı çıkarsa sez,

ölür bir ses ciyak bir son kedi pençesi

ray üstü demir tekerin son avazıyla kapanır ve onlar

ve onlar

taşı delen suyu duymazlar


IV. (Ne Yapılsa Münferit)

Bu şey kahrolsun


V. (Ek)

bir yılanın koy deliğinden çıkar gibi gökler

geniş, iğneleyici ve köksüz maiyetinde


VI. (Kendi İşlevselliğinde Dönen)

Su aptaldır, toprak aptal, yeşerenler 

Bir ateşin sönebileceğini kestirmeden


VII. (Tebrîzî)

Sarı sıcak bir gök topunun içine bir kıvrım pulları

Altına bir örgü bir de renksiz bir sırtın tınısı