Ey benim veli nimetim, ey cânım baba

Zaman içine bürünmüş cânânım baba

Doğduğumdan beri sâyende yürürdüm

Samimiyetinde Engin, dermânım baba

Kader kurmuş saati kurulacak mahşere

O gün gelene dek dâim, giryânım baba

Sen gidince buradan bize meleğin kaldı

İki cihanda o benim can sultânım baba

Ne zaman dursam da bir kapıya baksam

Seni söyler özümle çarh-ı devrânım baba

Hayalin gözümdedir muhabbetin içimde

Bir de o sözlerine hep, hayrânım baba

Büyüdükçe küçüldüm, akıl tahta görmemiş

Vücut desen harabe, çok da vîrânım baba

Şu kırk yılın içine bilmem ki ne sığdırdın

Anlamadım sırrını, aman Lokmânım baba

Bir dileğim var Câmî olan Rabbimden

Cennette buluşursak, kurbânım baba

Nefsim beni saptırır, bahanem hazır olur

Dua et düzelteyim, çok perişanım baba

Hayru'l halef'in olayım bir niyâzım budur

"Enginoğlu" demişler, pâk nîşânım baba

Allah'a ve Resûlüne ettim seni emanet

Şiir diye yazdığım, elde fermânım baba!