''Bir adam ayaklarımı kuma gömüyordu. Melilla kumsalında, ellerini anımsıyorum bacaklarımda. Üç yaşındaydım.''

Babasına dair anımsadığı tek anı bu fotoğraf karesi gibi kısa bir anıdan ibaret olan bir çocuk. Bu çocuk Yazar Fernando Arrabal'dan başkası değil. Dehşet, gerilim ve karşı tiyatronun önemli yazarlarından olan Fernando Arrabal'ın bu kitabı otobiyografik özellikte olup yazarın geçmişini ele almakta.

Yazar romanı annesine bir sesleniş ve anıları yad etme şeklinde tasarlamış ve yaşanmış bir aile dramını o çocuk gözüyle parça parça görüntüler şeklinde anlatmış.

Kitap yazarın dört yaşındayken babası F. A. Ruiz Cumhuriyetçilerden olduğu için "askeri isyan" nedeniyle tutuklanıp ve bir daha eve dönmemesiyle başlar. Bu gidişten geriye yazarda sadece kumsalda bacaklarını kumla örten o babasının elleri kalır. Çünkü baba, fotoğraflardan kesilip çıkartılmış, sözü açılmak istenmemiş ve unutturulmak istenmiştir ailecek.

Arrabal böylece evde; baskıcı, tutucu anne ve ninesiyle, sapık teyzesiyle, umursamaz sözü geçmeyen dedesiyle birlikte yaşamaya başlar ve Elisa adında bir kardeşi vardır. Arrabal tamamen anne ve ninenin egemen olduğu ve hükmettiği bu evde çocukluk yıllarını geçirir. Hep "erkek" olması için ona ne yapılması gerektiğini söylenen, hor görülen, kız diye dalga geçilen ve sürekli istismar edilen bir çocuktur Fernando. Bu aile ortamında büyür ve yaşamı boyunca ciddi hastalıklar da peşini bırakmaz.

Annesini çok sevse de yaşı ilerledikçe babasını annesinin ihbar ettiği şüphesi onu için için yer ve bunu hiçbir zaman öğrenemez. Ona sorduğunda da karşısında hep mağdur, kendisini acındıran bir kadın görür ve sorusu cevapsız kalır.

(Yazarın ''İki İşkenceci'' oyununda kocasını ihbar edip yan odada işkence edilişini çocuklarına dinleten bir kadına yer vermesi bu romanı okuduktan sonra çok manidar geldi.)

Sonradan babasını araştırmaya koyulur yazar. Babasının ölüm cezasının hapse dönüştürüldüğünü ve sonradan çeşitli intihar girişimleri nedeniyle akıl hastanesine yatırıldığını ve ordan ise kış kıyamet bir günde üstünce ince bir kıyafetle kaçtığını öğrenir yazar. Yaşadığı yıllar boyunca babasının hayatta olduğunu bilmeden yaşaması ve ona bir daha ulaşamaması acısına acı katar. Ve böylece Melilla sahilindeki bacağını kumla örten o eller yazarda ölümsüzleşir...