Bahar kokuyorsun sevgili

Bir derin nefes yeter mi seni koklamaya

Bu derinlikte git gide daha da yoğunlaşıyorsun

Bu şiir yeter mi seni anlatmaya, bilmiyorsun


Kalbimde bi' derin deniz oluyorsun

Kızıyorsun ve içimden geçirip gidiyorsun gemilerini

Utanmaz bi' tavır bu, biliyorsun

Bahar kokuyorsun, gülüyorsun


Bir şiir yazmalıydım kokuna

Titreyen kirpiklerimin, açılan burun deliklerimin

Ve

Ve biliyorsun işte

İçimden akıp giden o kaynar suların buharlaşmasına


Gidiyorsun, gitmek ne de çok yakışır sana

Ama kokunu da alıyorsun beraberinde

Alnımın ortasından vuruyorsun sanki

Hain bir pusuda yakalayıveriyorsun benliğimi


Bu şiir yeter mi seni anlatmaya

Bahar kokuyorsun işte

Papatyalar, güller, zambaklar ve nice botanikler

Bakıyorsun, bakışların bir kılıç kadar kesin oluyor mesela

Kokun kadar keskin


Uzun uzun anlatmalıyım diyorum

Uzun uzun

Söyleyin kardeşler

Bir şiir yeter mi baharın kokusunu anlatmaya


Kıtaları birleştiyorsun tebessümünle

Sivriliyorsun

Öyle kesif, öyle baş döndürücü, öyle baharsın işte

Ki biliyorsun ben en çok baharları severim

Ve sevgilim bahar kokuyorsun işte

Can buluyorsun bir şiirde

Ölüme inat, sıkıca sarıyor kokun yedi geceyi

Günü ve nice vakti


Gül kokuyorsun mesela

Sevenin çok seviyor, sevmeyenin nefret ediyor

Papatya kokuyorsun

Kimine seviyor, kimine sevmiyor oluyorsun

Karanlık odalarda güneşe inat zambak kokuyorsun

Eşsiz kokunla büyülüyorsun benliğimi

Bahar kokuyorsun sevgili

Bir şiir, bir şiir ki yeter mi anlatmaya bu misk-i amberi ...