Deneyimsizliğin cesaretiyle karşındaydım. Özenle koruduğum sınırlara yönelik samimiyetini yerleştirmeye çalışırken seni farketmek gerçekten ilginçti. Ellerini nasıl konumlandırıyordun, kaç defa yakanı düzeltiyordun, aniden çöken sessizliğe yönelik nereleri inceliyordu gözlerin.


Utangaçlığımın altında aslında seni merak eden bir benliğin izleri vardı. Bazen gözlerimi kapatıyor ve heyecanımı dizginlemeye çalışıyordum. Övdüğün kahvenin hikayesini dinliyordum her kelimene dikkat ederek konuştuğun üslubundan. Normal şeyleri bile abartır hale gelmiştim seni incelerken.


Bakışırken adeta nefesimizi tutup kimin ilk önce pes edeceğini sessizce içtenlikle tartışıyorduk. Bakışmayı sevdiğini dile getirmiştin. Gülümsemeden duramayan gözlerim, ne yapacağını bilmeyen beden dilimle zamanın geçtiğini farkederek geçiriyorum akşamı. Seni incelerken her bir hareketine kaç şiir yazdığımı bilmiyorum.


Aslında doğruyu söylemek gerekirse umutsuzluğun havuzunda yüzüyordum. Sevgi denilen ihtiyaca tutunmanın tehlikesiyle yüzleşen bir zihinle çatışıyorum bazen. Şefkat kelimesini seninle hissediyorum. Kuracağım nice cümlelerin içerisinde bir yerlerde olacağını şimdiden görebiliyorum.


Bazen soğukkanlı oluşun bile bana çok şey anlatır. Çok ince düşündüğümü söyleyen cümlelerin henüz zihnimdekileri bilmeden aydınlatıyordu karanlığı. Birlikte geçirdiğimiz her an, film şeridi olarak yerleşiyordu zihnimde. Değeri hissettikçe netleşiyordu seninle alakalı görüntüler.


Karanlıkta bir ışık parıldar, seninle birlikteyken zamana kafa tutan bir ışık. Şikayet eder bize evren sorularını sıralarlar olmak istemeyiz gerçekliğin peşinde. Olmasına inandığımız düşlerin ardında sığınarak kovaladık ışığı, buluştuk dün dalgalarını saydığımız okyanusta.


İhtimallerin ardında kaybolanlardanız nerede karşılaştık öncelerde bilinmez. Bir yerlerde, belki de aynı yıldızın altında, aynı rüzgarın esintisinde buluşmuştuk. Çok yakındık aslında… Bazen de çok uzak. Aynı hayalleri paylaşan, aynı hüzünlerle yıkılan fakat her defasında yeniden doğan iki ruhtuk belki de. Süreklilik ve değişimin aynı anda var olduğu bir evrende, belki de en büyük değişim, aslında hiç değişmeyen bir şeyin farkına varmaktı. Kelimelerim bugün senden bahsettiği için anlamlı. Kapılırız muhtemelen zamana, belirsizliği geleceğin güzellikleriyle yaratırız.


Yudumladın yine bir türlü mükemmeli bulamadığın kahvenden. Bakıştık tekrar uzunca zamanın geçtiğini bilerek, saymaya başladık tekrar. Hatırladık bulunduğumuz film şeridini.

Andık seninle kalan zamanın geçmişini.