Kupkuru yalnızlığın çokça pekişmesi gerek
Bu aykırılığın savunulacak yanı kalmadı
Kırık kapıdan kırık baldıran alıyorum içeri
Bir uğultu gezdiriyorum alnımda, ellerim hep kemik
Hayat işte bu diyorum, hayat benim
Ben ve benim kemik ellerim
Tüm alegorik üslupların piç edilmiş ağızları
Zehirli bir düşüncenin odasında bağdaş kurmuş,
Aynı dirayetle kolları savruk ve hiç keyfini bozmadan
Kaltak canevimi yüzüme dikiyorum
Canım çok sıkılıyor
Üç beş baldıranla yaylanıyoruz kurşun geçiren her cam arkasında
Kurşun geçirmek istiyoruz
Ya ölmeseydik diyorum, neler gelirdi başımıza
Sürmeli ağzıyla bal yutuyor uzakta bir yerde
Tüm balları o yutuyor uzakta bir yerde
Şak diye öpmem yok mu seni çimenler arasında
Ve sadece bir kere susup otursaydık
Baldıran kuraklığa dayanmayı da öğrenecekti.
Bu canavarı tazmanyadan getirttim
İçine saldım en ağırkanlı canavarları
Sen bir yıldırım kadar akışkan
Benim ellerim kadar sert
Ve bir fil ordusu kadar kalabalık
Hüküm süremezsin zihnimde
Baldıran kalk ayağa
Lena son kez konuşacak
Biz son kez kurşun geçireceğiz
Çöl kumlarını öğütecek artık
Bal son kez akacak ağzımıza
Baldıran kalk dedim
Canım çok sıkılıyor
Son bir kez öpüşelim.
Madam Bovary
2023-04-20T20:39:19+03:00Güzeldi, tebrikler