Düş kırıklıklarından taşarak geldi balığın kalbi. Orada, çıkmaz bir sokak bulma arzusuyla girdiğim dar bir yokuşta, ayaklarımın dibinde buluverdim, kovulduğu mekanın tanrısı olan bu balığı. Balıklar da tanrı olabilir elbet; tanrılar da mekanlarından kovulabilir -okuldan kaçan ya da kovulan tanrıların kitaplarını okutmadılar mı biz küçük kara balıklara- bu balık da işte öyle tanrılardan bir tanesiydi. Lakin her bir tanrı, tanrısızlara ihtiyaç duyar ki kusurlarını görebilsin. Bu yüzden beni seçmiş olmalıydı balık. Ben de onun kusurlarını aramaya koyuldum. Eğilip dikkatle inceledim onu. Kirli ve yorgun görünüyordu. Tanrılar da yorulabilir. Zor nefes alıyor gibiydi. Yüzgeçlerini durmaksızın çırpıyordu. Onu, avuçlarımın arasına alıp boş bir saksının içinde biriken yağmur suyuna bırakıverdim.


Yaklaşık dokuz araba geçişi kadar bekledim (aşağı sokaktan düzenli aralıklarla gelen araba sesleri vardı). Ama balık hareket etmiyordu. Derken diğer tanrılar da kuytulardan belirmeye başladı. Kediler de birer tanrıdır. Ve bütün tanrılar eşit değildir.


Balık benim tanrım olsaydı, ondan bir an önce ayılıp beni ve kendisini korumasını beklerdim. Kedi benim tanrım olsaydı, gönül rahatlığıyla balığı kedilere kurban olarak sunardım. Fakat bir tanrısız olarak ne yapacağımı bilemiyordum. Balık tanrı bana muhtaçtı. Her ne kadar yaşayıp yaşamadığından emin olamasam da bir tanrının kesin ölümüne izin veremezdim.


Sokağa girişimle meyvesini veren gök gürültüleri, kararsızlığım sürdükçe gerginliğimi artırıyordu. Donuma kadar ıslanmıştım. Saksıyı kucağıma aldım. En kestirmeden sahile doğru yürümeye başladım. Kedi tanrılar beni kuytu yollardan takip ediyorlardı. Saksıya baktığımda balık tanrının kıpırdadığını gördüm. Bir tanrısız olarak, bu gördüğüme pek sevinmiştim. Nihayet sahile vardım ve avuçlarımdan denize salıverdim balık tanrıyı. Arkasına bakmadan gittikçe hızlanarak uzaklaştı. Sırtımı denize döndüğümde kedi tanrıların açlıktan patilerini yaladığını gördüm. Bir tanrısız olarak onlarla ilgilenmeli, karınlarını doyuracak bir şeyler bulmalıydım. Bir tanrısız olarak.