Yan komşudan gelen matkap sesine uyanıp

bir sigara yakmış genç

uzaklara dalabileceği balkonu bile yokmuş

küçükken de uçurtması


bakkaldan gazeteye sarılı ekmek alıp

kahvaltıya oturmuş 

buram buram taso, bedava dondurma kokuyormuş mutfak

mahalleden arkadaşı maça çağırmış bunu

sevdiği kız da oradaymış

fena oynamış, allah var


envaiçeşit oyun oynayıp

ev merdivenlerini çıkarken

sabahın köründe matkap çalıştıran komşusunun kapısına tükürüp

yol üstündeki bisikletlerin vitesini bozmuş


gel zaman git zaman 

bizimki büyümek istemiş

evren de kırmamış onu.


matkap sesi kesilmiş bi'süre

bizimki hayalî arkadaşlarıyla maç oynuyor tabi

taso falan hikâye

çocukluğunun kilidini açıp

mutlu olduğu zamanlara dönmesi pek uzun sürmemiş

matkap sesi, beyninin içindeymiş


büyüme hayali kurduğu zamanlardan

çocukluğuna dönmek istediği zamanlara...


bir sigara daha içip

kahvaltısını bitirmiş bizimki

sorumluluklarının ağır yüküyle baş başa verip 

matkapın mucidine sövmüşler

eninde sonunda ses kesilmiş

bizimkinden derin bir

oh

ulan demiş niye

tüm bu her şey, niye


cevap alamadığıyla kalıp

balkonsuz evinin penceresinden

balkonlu evlere bakmış